Antalya Valisi Ahmet Altıparmak'ı ziyarete gittim dün. Kentin yeni vilayet binası tarihi bir yapının belli ki epey emek ve masrafla harika bir mekâna dönüştüğü yer. Uzun koridorlar, geniş salonlar, odalar, yap saçtı müteahhitlerin rahat 3 kat çıkaracağı yükseklikte tavanlar.
Bir süre bekledikten sonra giriyoruz makama. Turizmin önde gelen isimleri; Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) Başkanı Cemil Uğurlu ve ETS Firması sahibi Mehmet Ersoy var yanında. Çok yakında Antalya-Belek bölgesinde Dünya Golf Şampiyonası yapılacağının müjdesini veriyorlar.
Aman sokulma
Onlar ayrıldıktan sonra yanına oturmak için seğirtiyorum ki, uyarıyor vali:
- Aman Savaş Bey fazla yaklaşmayın...
- Hayırdır vali bey?
- Fena halde şifayı kapmışım Brezilya seyahatimde.
- Samba Gribi mi?
- Mermer ihracatçılarının fuarına katıldım. Dönüşte yanıma kuru kuru öksüren biri oturdu. Galiba ondan geçti. 2 gün kuluçkaya yatan virüs 3. gün fena vurdu beni.
Ter basıyor titreme geliyor.
Aslında eskiden, Muğla Valiliği günlerinden tanırım kendisini. İcraatçı valilikte kolay yanına yanaşılmayacak kadar cevvaldir. Bu kez virütik ortamdan dolayı yanaşamadık ama kısa sürede neler yaptığını öğrendim yine de.
- Bakan gibi vali yazmıştım Muğla faaliyetlerinizi görünce.
Aynen devam mı?
- Daha da fazlası diyelim.
Antalya çok büyük ve özellikle turizmin amiral gemisi olan kent.
- Muğla da öyle sayılırdı.
Bodrum, Marmaris, Fethiye kolay mı?
- Evet ama sadece Alanya ilçemizde Muğla'daki kadar yatak var. Aslında Alanya'yı il yapma zamanı geldi sayılır. Fethiye'yi de öyle...
- Geçen yaz geldiniz, ilk ne yaptınız?
- "Tek adam hiçbir şey, ekip çalışması her şeydir" prensibini hayata geçirdim öncelikle. Tüm kadrolarımı toplayıp bunun önemini anlattım. Ortak akıl, ortak dil kullanımı çok önemli.
Kaymakamlar ve muhtarlara dedim ki "Bana hepiniz en önemsediğiniz 5 sıkıntıyı, sorunu yazıp, iletin." Sonra hemen özel bir araştırma şirketine talepte bulundum. 3 bin kişiyle konuştular. 18- 45 yaş ağırlıklı. Her gelir düzeyinde, her konumda Antalyalı'ya sordular. Bazılarını yakında basın ve kamuoyuyla paylaşacağımız çok önemli saptamalar yapıldı.
- Misafir kadrosuyla bazılarını ilk ben öğrensem mi?
- Birkaç sonuç paylaşayım hemen. Kentin sorunlarında trafik ve ulaşım başta geliyor. Ama aynı denekler Türkiye genelinde "1. sorun işsizliktir" diyor. Terör sorunu Antalya özelinde sıralamada bile yok çok şükür.
Devlet hastanesi güvenilirlik açısından yüzde 58 oranıyla önde.
Yüzde 17 üniversite ve özel hastaneler, yüzde 13 sosyal güvence kartları, bilgi deneyimli kadro çokluğu hep belirleyici faktör.
Ortak akıl ne...
- Valilikle ilgili yok mu?
- 23 Mayıs'ta gelmişim, Temmuz'da araştırma yapılmış.
Daha bir fikir oluşmamıştır. Ama bakın burada var. "Sorunların çözümünde hangi kuruma güvenirsiniz?" sorusu var. Valilik oldukça düşük. Çünkü adam mesela milli eğitimle ilgili sağlıkla ilgili konular aslında valilikle ilgilidir adres valiliktir diye düşünmüyor ki. Ayrıca dediğim gibi henüz 2-3 aylık valiyken geldi bu yanıtrlar. Seneye ya da 2 sene sonra aynı soruya verilen yanıtların oranına bakarım. Hala aynı seviyedeyse o zaman sorun var demektir. Yani toplumla kaynaşmanın toplumla iletişimin önemi çok büyüktür.
- Ortak akılla hareketten ne anlamalıyız?
- Çok basit bir örnek:
Geldiğimde baktım emniyetin her birimi kendi branşı dışında işe karışmıyor. Dedim ki; "Egzoz terörü büyük bu şehirde arkadaşlar. Her yandan patlak egzoz gürültüsü geliyor. Bunu sadece trafikçilere bırakmayın. Mali şube polisi de görse el koysun duruma. Herkes durumdan vazife çıkarsın" Sadece bu mesele bile 1-2 hafta içinde çözüldü. Sanayide tamircilere kadar gidip talimat verdik: "Egzoz modifiye ederseniz ceza yersiniz" dedik. Böyle çözdük mevzuu.