Peribacaları ve balon turu alanlarının ortasına kurulan sete gazeteciler de dahil yabancı hiç kimse giremeyince, bırakın ünlü oyuncuyu teknik elemanları görmek bile müşkül hale geldi.
Haftalar öncesinden hazırlığı yapılan plato ve set çalışmaları dün başlayan çekimlerle işlerlik kazandı. Onlarca milyon dolarlık bütçesi olan yapım için pek çok araç yakıldı, parçalandı, suni yangınlar çıkarıldı ve görkemli sahneler için masraftan kaçınılmadı. "Nerede peki bunların fotoğrafı?" diyeceksiniz muhtemelen. Aynısını yazı işlerinden arkadaşlar da sordu "yok" dedik. Yok çünkü görüntü alma mesafesinde tüm yollar tutulmuş, kapatılmış, jandarma, sivil polis, gizli korumalar dışında üniformalı güvenlik ekipleri adım başı barikat kurmuş vaziyette.
Ben yine de şanslı sayılırım diğer meslektaşlara göre. Türk set görevlileri benim de bir film yönetmeni olduğumu söylediklerinde fotoğraf makinesiz sete girmeme izin çıktı çünkü. Ne zaman makinem boynumda olmadan iş takibi yapsam -ayıptır söylemesi- cıbıldak hissederim kendimi. Aynen öyle oldu. Set amirleri, prodüktörler, yönetmen asistanlarıyla yaptığım görüşmelerde onlar anlattı, ben genellikle ölü balık gözleriyle baktım, kös dinledim onları.
Yine de aklımda kalan cümleler var.
- Kusura bakmayın ama sözleşmeler gereği değil basın mensupları, fotoğraf makinesi taşıyan set görevlisi dahi bulunamaz burada...
- Kim çekiyor filmin fotoğraflarını peki?
- Özel görevlendirilmiş set fotoğrafçımız çekiyor. Özellikle oyuncular istirahat ettikleri karavanlardan çıkıp bir fotoğrafçı görürlerse sıkıntı büyük oluyor.
- Uzaktan olsun izlemek zorundayız, haber için çalışıyoruz neticede.
- Haklısınız ama çok tehlikeli sahneler var. Burada çalışan herkes büyük paralarla sigortalı yapıldı. Birinize bir şey olursa sonuçları katlanılmaz olur...
- Tırların çektiği birçok otomobil, cip filan var. Bunlar yepyeni görünüyor ama parçalanıp yakılacakmış doğru mu?
- Film bir aksiyon filmi. Motosiklet ve otomobil kazaları, çarpışmalar, taklalar, infilak etmeler gibi sahneler var. Hurda ya da eskice araçları kullanacağız bunun için...
- Nicolas Cage'yi görüp yan yana bir fotoğraf bile çektiremeyecek miyiz yani?
Ne güzel fiyaka yapar gösterirdim, "Arkadaşım Nick ve ben' diye...
- (gülerek) Sizin için iyi olur da bize biraz pahalıya patlar.
Nicolas Cage kimdir:
Amerikalı aktör. Gerçek adı Nicholas Kim Coppola. 1995 yılında En İyi Aktör dalında Akademi Ödülü'nün sahibi oldu.
Çocukken birçok oyun ve televizyon şovlarında yer alan Nicolas Cage, bir yaz tatili sırasında San Fransisco'daki Amerikan Konservatuarı'nda tiyatro eğitimi aldı. Los Angeles'ın kenar mahallelerinden birinde dünyaya gelen Cage, özellikle sürekli, depresyon geçiren annesinin ilgisizliğinden kaynaklanan kötü aile koşulları içerisinde büyüdü. 1982 yapımı "Fast Times at Ridgemont High" filminde küçük bir rol alan Cage böylece sinemaya ilk adımını atmış oldu. Yıllar sonra Mike Figgis'in bağımsız yapımı "Leaving Las Vegas"da (1995) düşük bir ücretle görev aldı. İntihar etmeye karar veren bir alkoliği canlandırdığı filmle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar Ödülü'nün sahibi oldu.
Filmin konusu
Johnny Blaze, tehlikeli motosiklet sahnelerinde oynayan bir dublördür. Beklenmedik olaylar sonucu babası ve kız arkadaşının hayatı karşılığında ruhunu şeytana satar ancak bu değiş tokuş onu geceleri ortaya çıkıp intikam alan şeytani ve lânetli bir ruha dönüştürür. Artık o motorunu cehennemin ateşiyle alev alev sürmektedir.