Şu an Bernabau'dan çıktım ve otele geldim... Çok büyük bir hüzün içersinde kaleme alıyorum bu satırları...
Maçtan önce Başkan Ünal Aysal, Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören, Galatasaraylı yöneticiler Sedat Doğan, Emir Sarıgül, Galatasaray CEO'su Lütfi Arıboğan ve eşi Deniz Ülke Arıboğan ile sohbet ettik. Ünal Başkan orada oyuncuların çok heyecanlı ve gergin olduklarını ve bundan endişe duyduğunu söyledi bizlere...
ÇOK STRESLİ GÖRDÜM
O sözü duyunca ben de tellaşlanmıştım.
Sonradan gülerek "Şimdi stres mıtres kalmaz...
Rahat çıkarlar maça" demiştik.
Fakat korktuğumuz başımıza geldi. Galatasaraylı oyuncuların çoğu çok büyük stres heyecan ve gerginlik içinde maça çıktı. Ve bu hallerini bir türlü bırakamadılar.
Bir tek Drogba çok rahat ve çok özgüvenliydi. Yapılan akılalmaz hatalarla komik goller yedik...
Elimize fırsat da geçmedi değil...
Ama o fırsatları demin bahsettiğim sebeplerle çok kolay kaçırdık.
Gerçekçi olmak gerekirse bundan sonra tur çok zor. Yakından incelendiğinde Burak Yılmaz'a yapılan hareket penaltıydı.
Ama onun dışında Burak Yılmaz iyi oynamadı.
Anladığım kadarıyla oyuncular bu maçı gözlerinde çok büyütmüşler.
Oysa Galatasaray buraya gelerek başarılı bir noktadaydı.
Çok rahat, stressiz maça çıksalardı daha farklı bir netice olabilirdi.
İstanbul'da bari bir galibiyet alalım o bize teselli olur.
Hüzünlü bir Madrid gecesinden bu satırlarla veda ediyorum.