Magazinin şifrelerini çok iyi bilir. Gündem, söylem gerçekten onun işi. Hülya Avşar gibi kendi gündemini kendi belirler ve adından söz ettirir. Hatırlayın uzaklara gitmeyin jürisi olduğu ses yarışmasında her hafta bir manşet çıkarır ve tüm hafta ondan bahsederdik.
Bu başarı nereden mi geliyor? Tek kanallı bir dönemden magazinin bu kadar olmadığı ve kendini gösterme yarışının olduğu bir dönemden geldikleri için.
Geçen hafta yine biz Bülent Ersoy konuştuk yaşamını yitiren ünlü bestekar ve tambur sanatçısı Muzaffer Özpınar'ın cenazesine gitti.
Bülent Ersoy'un kıyafetini ve gözlüğünü gören sosyal medya kullanıcıları oldukça şaşırdı.
Ardından Ersoy'un bu görüntüleri Twitter'da en çok paylaşılanlar arasına girdi.
Kadın böyle mutlu… Kendini böyle ifade edebiliyor.
Bende fotoğrafa baktığımda yaaa neden ama dedim. Ama sonra bir önceki cümlem aklıma geldi böyle mutlu.
İşin diğer tarafına bakınca da konuşturdu mu kendinden konuşturdu.
Şöyle uzun uzun anlatsın istiyorum bana Bülent Ersoy… İçindeki her şeyi… Neler vardır onun içinde.
Ne kızgınlıklar, ne yaşanmışlıklar… Gerçekten mutlu mu? Gerçekten aşık oldu mu? Gerçekten sevildi mi? Dostum dediği biri var mı? Yapmak isteyip de yapamadığı bir şey var mı? Sormak istiyorum o da anlatsın istiyorum. Ben onu bu haliyle seviyorum.
Çünkü bir daha böyle bir ses gelmeyecek…
LEZZET TURU
İki hafta üst üste organizasyonlar için Umut Eker ile bir araya geldik. Ben kendisine bayılırım.
Ekranda gördüğünüz adam yıllar içinde hiç değişmedi. Aynı sıcaklıkta bulurum onu nerede bıraksam döndüğümde.
Tüm bu başarısını da tırnaklarıyla kazıyarak elde etti. Kimse onun için aksi bir şey söyleyemez.
Ve benim gibi herkes onu çok sever.
Giyinmeyi kendine yakıştırmayı bilir.
Başkalarını giydirip onlara da tarz yaratmayı en iyi bilenlerdendir.
İlk hafta Umut Eker ile yorucu temponun ardından acıktığımızı söyledik birbirimize.
Ve organizasyon nedeni ile bulunduğumuz konum kanatçılara yakın olduğu için hadi kanat yiyelim dedik. Ben Haramidere Beylikdüzü'nde Kanatçı Muhtarın Yeri'ne gittiğimi ve çok beğendiğimi söyledim. Ve arabaya atladık navigasyona adresi yazdık biraz bizi dolaştırdı ama sonunda bulduk adresi.
Özel soslu tavuk kanadı yemeniz lazım.
Acı toz biber, biber veya domates salçası, ayçiçek yağı, yoğurt, pul biber ve sarmısakla sos hazırlanıyormuş. Kanatlar en az 24 saat bu sosun içinde bekletilip kömür ateşinde çok yavaş pişiriliyormuş.
Biz kendimizden geçtik yerken… Kanatçı Muhtar'dan çıkarken Umut Eker bana "Lahmacun severmisin?" dedi. Ben de "Bayılırım" cevabını verdim.
Ve ekledim "Halimden belli olmuyor mu?
Bana yemek olsun yeter" diye. Sonraki buluşmamızda beni lahmacun yemeye götüreceğini söyledi.
Ve bir hafta sonra yine bir organizasyon için bir araya geldik. Altı saatlik bir organizasyon sonrası hadi o lahmacuncuya gidelim olduk. Cerrahpaşa'da Gaziantepli Mehmet Usta'nın yerine gittik. Çok salaş ama müdavimleri olan bir mekan keşfetmiş oldum gerçekten Umut Eker sayesinde.
Ben lahmacuna bayılırım ama her yerde yiyemem yedikten bir müddet sonra midemi ağrıtırsa çok mutsuz olurum. Umut Eker de aynı benim gibi düşünenlerden olunca onun tavsiyesi tamamdır dedim.
Size yediğim lahmacunun tadını anlatamam. Ardından birde Kebap söyledik ortaya. Daha önce neden getirmedin beni buraya dedim… Umut Eker Nişantaşı'nda oturuyor düşününün taksi yollatıp sipariş verip aldırıyormuş eve.
İyi pişmiş ve lezzetli bir lahmacun içine salatası konulup dürüm yapıldığında kırılmayan lahmacundur. Ne kırılacak kadar kuru olacak, ne de lavaş ekmeği kadar kalın ve yumuşak.
İçine konan et dışındaki malzemeler baskın olmayacak.
İşte tüm bu özelliklere sahip bir lahmacun yemek, ardından Kebapların tadına bakmak için mutlaka Cerrahpaşa'da Gaziantepli Mehmet Usta'yı ziyaret edin.
Bizim Umut Eker ile bir sonraki durağımız Bursa'da İskender yemek olacak.