Borçlar kanunu, madde 9:
İcabın geri alındığı haberi icabın
vusulünden evvel yahut aynı zamanda
mürselünileyhe vasıl olur veyahut
icaptan sonra vasıl olmakla beraber
mürselünileyhe icaba muttali
olmazdan evvel kendisine tebliğ
olunursa, icap 'keenlemyekûn'
addolunur...
...
Osmanlıcaya vukufiyetinizden ötürü
üstte mevcut cümleden idrak ettiğiniz
üzere(!) 'Keenlemyekûn' Arapça
menşeli olup, 'hiç olmamış gibi'
demektir...
Hukukta da,
'yok hükmünde sayılma'
manasına gelen bir ifadedir!
...
Anayasa Mahkemesi, şahsî müracaata
konu meselelerde 'kanunî mevzuat
muvacehesinde tanzim edilmemiş
bulunma' müeyyidesi aramaktadır!
Yani(!)
mevzuun, mer'i kanun hükümlerinde
mevcut olmaması iktiza etmektedir!
…
Netice itibariyle bazı fırka-ı siyasi
tarafından son mezkûr müracaat,
gerçi nereden sadır olduğu âşikâr,
memlekette seçim nisabına itiraz
mevzuu, bakalım mahkemede
nasıl tezekkür edilecek?
Umumi Heyetin nihai kararı hangi
istikamette tecelli edecek?
…
Esasen, mahkemenin, kanunundaki
hükümler muvacehesinde, böyle
bir mevzuu evvelemirde reddetmesi
iktiza eder, meselenin Umumi
Heyet'e havalesi icap etmezdi…
Ama edilmiş oldu bir kere!
…
Neticede mülahazası, "Seçim
Kanunu'nun değiştirilmesinin
lâzım geldiği" yolunda zuhur ettiği
takdirde, hükümetin de bunu
'keenlemyekûn' addedeceği ilân
edilmiş bulunuyor…
Şahsi kanaatimiz de bu minvaldedir!
…
Hamiş1: Üstteki yazıdan pek bir şey
anlayamadıysanız, 'Osmanlıca'yı
seçme ders olarak mutlak almalısınız!
…
Hamiş2: Yok, Mahkeme-i âli'nin
bu muamele tarzını anlayamadıysanız,
eh! bunun pek bir zararı yok…
Zaten memleketteki hukukçular dâhil
kimse anlayamadı!