Hükümetler, ülkeye yaptıkları hizmet,
kazandırdıkları dev eserler-yatırımlar
bakımından eleştirilemez!
Ancak;
Yerine getirmedikleri vaatler, çözüm
bulamadıkları sorunlar, memlekete kat
ettiremedikleri mesafe, adlarından söz
ettirecek eser bırakamadıkları takdirde
her türlü tenkidi hak ederler…
…
Eski dönem hükümetlerini;
Ekonomik kriz yaşattıkları…
Ülkenin önünü açamadıkları…
Fakirliğe çözüm bulamadıkları…
Bilakis toplumu fukaralaştırdıkları…
Piyasayı yokluğa-kıtlığa boğdukları…
Sürekli borçlanıp geri ödeyemedikleri
için!
…
Memleketi kalkındıramadıkları…
Metroyu yıllarca geciktirdikleri…
Yolları bir türlü düzeltemedikleri…
Şehirleri modernize edemedikleri…
Sağlıkta sorunları gideremedikleri…
Eğitimde iyi sistem kuramadıkları…
Ulaşımda atılım yapamadıkları için!
…
Çalışana güvence getiremedikleri…
Çözüm Sürecini akıl edemedikleri…
İnsan hakları açılımına gitmedikleri…
Din ve Vicdan hürriyeti umurlarında
olmadığı için eleştirmek gerekir!
…
Niye köprü yaptın?
Niye baraj kurdun?
Niye elektrik bağladın?
Havaalanına niye giriştin?
Vesayetleri niye kaldırdın?
Yıllanmış sorunları niye çözdün?
Üniversitelerin sayısını niye artırdın?
Kadına giyim serbestisi niye tanıdın?
Topluma özgürlüğü niye getirdin diye
hükümet tenkit edilmez!
…
Tabii, kendini bilen, demokrasiyi
ruhunda özümlemiş kültürlü kişiler
için bu geçerlidir…
…
Bağlandığı yerde otlayan…
Çevresine at gözlüğüyle bakan…
Dünya gelişmelerini takip etmeyen…
Ülkedeki atılımın farkına varmayan…
Statükocu yapısını bir türlü kıramayan
kişiler-gruplar-partiler ise…
Bazı kötü kaynana örneklerinde
görüldüğü gibi, sadece ve sadece,
her şeyi ama her şeyi eleştirirler!
…
'Sen olsan ne yapardın?' sorusuna
bunların verebileceği yanıtları yoktur!
Kuru-sıkı sallar, sıkıştıklarında iftira
bile atarlar!
…
Haset dolu yan gelirler koltukta;
'Adalet Sarayı' yapanı eleştirirler!
'Belediye Sarayı' yapanı eleştirirler!
'Başkanlık Sarayı' yapanı eleştirirler!
Hep toplumun zihnini bulandırmaya
çalışırlar…
…
Albert Einstein'in sözüdür;
'Sadece iki şey sonsuzdur,
evren ve insan ahmaklığı!
İlkinden o kadar da emin
değilim!'…
…
Bunca eleştiri, iftira, palavra arasında
bize düşen de, sadece, doğruyla-eğriyi
birbirinden zekice ayırt edebilmektir!