Cumhurumuz, Cumhur!..
Cumhuriyetimiz, Cumhuriyet!..
Bayramımız da Bayram olma yolunda!..
Teba konumundan gitgide kurtuluyoruz!..
(Ha şöyle!..)
...
Tanıma göre...
Egemenlik Cumhur'a aittir!
Bunu da...
Meclis aracılığıyla yerine getirir!
İşte, buna da "Cumhuriyet" denir!
(Bizde öyle midir?..)
...
Bunca Meclis-Hükümet kuruldu!
Buna rağmen...
Ne beni, ne seni dikkate alan oldu!..
(Peki, kimin dediği oldu?..)
...
Madde Bir: "Vampir çevrelerin!"...
Madde İki: "Güç-Şer odaklarının!"...
...
Kimi zaman...
Gümrük duvarları yükseltildi,
Mecburen İç yağıyla kavrulduk!
Yağ tüccarları "Karun" oldu,
Biz "Kavruk" kaldık...
(İşte, birinci madde onlardır!..)
...
Kimi zaman...
Say sayabildiğin kadar;
Yargı-Ordu-Hükümet-Basın-Sendika!
Çağı sindirememişlerin kontrolünde,
Ya da İdare zaaf içinde olduğunda...
Cumhur'a rağmen,
Her bir melaneti, pervasızca yaptılar!..
(İşte, İkinci madde de bunlardır!..)
...
Güç ellerinden kayıp Cumhur'a geçiyor!
Koparılan yaygaranın temelinde bu vardır!..
Oysa Cumhuriyet, tam da böyle bir şeydir!
(Ha Şöyle!..)
...
İstanbul'a gelip,
Hamamı merak eden şaşkın turist...
Göbek taşında yatıp, ter dökerken...
Tellak, kendisine ne yaparsa yapsın;
"Demek, kese dedikleri buymuş!"
Dermiş ya!..
Biz de, dayatılan ucubeye;
"Demek Demokrasi buymuş" diyip...
Yıllar boyu inandık durduk!..
...
Tıpkı yıllarca...
Atatürk'ün sesini ince sandığımız gibi!
...
Eski filmlere yeni açılım uygulanınca,
Ses kalınlaştı, gerçek niteliğine kavuştu...
(Ha şöyle!..)
...
Dünkü yıldönümü için;
"En büyük Bayramdır, Kutlu Olsun!"
derdi, ince ince...
Artık, gerçek sesinden duyabileceğiz;
"En büyük Bayramdır, Kutlu Olsun!"
(Ha şöyle!..)
...
Yıllardır ne haksızlıklar yapılmış da!..
Yıllardır uyutulmuşuz da haberimiz yokmuş!
Cumhuriyetin-Cumhur olmanın anlamını...
Yeni yeni fark etmeye başladık!..
(Ha şöyle!..)
...
Dedim ya, o nutuk bile...
Yıllardır bellediğimiz gibi değilmiş!
Atatürk'ün sesi kalınmış!..