Amerika, Rusya, Türkiye ya da Japonya...
Telefonlar dinleniyor...
...
Dinlenmeyen kalmadı...
İşte, şimdi de Genelkurmay Başkanımızı dinlemişler...
Bereket, çok değil, "hafif mahrem" konuşmuş...
...
Teknoloji gelişti...
Kucağına laptop'u alan, indiriyor programı,
Basıp düğmeye dinliyor...
Kalem, rozet gibi dinleme aletlerini
saymaya bile değmez, çünkü işportada satılıyor...
...
Dünya, sürekli değişim içinde...
"At'la giderdik..." şimdi arabaya biniyoruz.
"Daktiloyla yazardık" şimdi bilgisayar var.
"Lâmbalı Radyodan" Dijital TV'ye geçtik.
Eskiden gizli kalırdı, şimdi kalmıyor...
Ne yapalım...
...
Dünya hali böyle, kurtuluşu yok...
Hadi, bizimki neyse de, Büyük Adamlar,
tel'ine-beline-diline daha bir dikkat etmeli...
...
Özel'in bilinmesi dışında, bize ne olur ki?
Yani, Kasap Selahattin isen...
Her gün Celeple bir de Yengeyle konuşuyorsan...
...
Ya da derdin başından aşmış,
alacaklıları atlatmakla meşgulsen telefonda...
Korkma...
...
Ama,
Eroin kaçırıyorsan...
Pezevenksen, hırsız-uğursuzsan...
Ya da ne bileyim...
Suikast-patlama-çatlama planlıyorsan...
O zaman, tamam...
Korkmakta haklısın, dikkatli olmalısın...
...
Kendini düşünmüyorsan...
Şebekedeki arkadaşlarını düşünmelisin...
Ayrıca, "fazla tıraş, cildi bozar" yani...
...
Dedik ya...
Teknolojinin geliştiği pek iyi olmadı...
Şöyle, ağız tadıyla hinlik-cinlik...
Planlayamaz hale geldik...
Her yerde mikrofon, kamera...
...
Yetmezmiş gibi, şimdi de
"sürat yapma özgürlüğümüz" elimizden alınacak...
Trafik Kameralarını artırıyorlarmış....
Yani, "Bastın gaza... Al Ceza"...
...
Hadi bakalım...
Buyur burdan yak !..
***