Üniversite Öğrencilerine Sıkça Sorulan İllallah Dedirten Sorular

Bazılarını hemen her öğrencinin duyduğu bazılarının da bölümlere özel olduğu birbirinden kıl sorular.
"2 Yıllık mı?"
Genelde öğrencinin verdiği cevap dinlenmeden sorulan sorudur. Bölüm ne olursa olsun sorulur. Adam tıp okuyorum der bizimki halaiki yıllık mı diye sorar.
"Sizin Bölümün Atamaları Nasıl? Çok Adam Alıyorlar mı?"
Memleketteki herkes memur olmak istiyor zaten. Kimsenin hayali, ideali yok.
"Sen Şimdi Osmanlıca Konuşabiliyor musun?" (Edebiyat)
Bir de konuşturmaya çalışır. Kurduğu normal cümlenin anlamını ister edebiyat öğrencisinden. Yazı dili yahu o.
"Hacı Sizin Okulda Çok Kız Var mı Yea?"
Bunu mahalleden arkadaşlar sürer. Var dediğinde de kendilerine ayarlamanı ister.
"Üniversitede Kızlar Teklif Ediyormuş, Doğru mu?"
Aynı arkadaşın başka bir sorusu. Ne üniversitesi, daha sonuçlar gelmeden başlıyorlar.
"İç mi, Dış mı?" (Mimarlık)
Ne okuyorsun sorusuna Mimarlık dersen duyarsın bunu.
"E Mezun Olunca Ne Olacan Sen Şimdi?"
Sanki, holdinginde işe alacak.
"La Sen Anlarsın. Şu Bizim Bina Yıkılır mı?" (Mühendislik)
İnşaat mühendisi okuyan gençlere sorulan sorulardan. Bunun bakarak anlaşılmayacağını söylersen sana laf eder bir de.
"Ben Şimdi Adam Öldürsem Kaç Yıl Yerim?"
(Hukuk) Hukuk öğrencilerine mutlaka sorulan soru. Ulan, hukuk okuyan tanıdığın var diye katil olmana ne gerek var?
"Karneleri Ne Zaman Alıyonuz?"
Dayımızın aklı hala lisede.
"Senin Puan Tıpa Yetmedi mi?"
Zaten tıp dışındaki bölümler fasülyeden var okullarda.
"Bizim Tv Bozuldu, Bi Bakar mısın Zahmet Olmazsa?"
Elektronik veya makine mühendisliği okuyorsan tamirci muamelesi görmen kaçınılmaz.
"Sizin Bölümü Bitince Ne Olunuyor?"
Eşşeğin... Neyse.
"O Bölümde İş Yok ki, Niye Oraya Gittin?"
İlkokulu zor bitirmiş olan adam İşkur müdürü kesilir başına.
haberself.com
GOLF
Titanik battığında üç kişi kurtulur.
(İngiliz,Fransız ve Temel) İngiliz sadece golf sopasını, Fransız sadece golf topunu kurtarabilmiş. Bunların canları çok sıkılmış.
Fransız: "Hadi golf oynayalım" demiş.
İngiliz de katılmış. Temel de çok sevinmiş:
- "Ama ben nasıl oynandığını bilmiyorum" deyince ,
- "Çok kolay, sopa, top ve delik lazım" demişler.
İngiliz: "Bende sopa var."
Fransız: "Bende de top var."
Temel: "Ben oynameyrum."

Tavsiye ediYORUM
Serpil Şahin'in öyküleri cesur ve eğlenceli kurgusunun yanı sıra şiirsel ve saf üslubuyla, günümüz kent insanının sevmek ve sevilmek özleminin merkezine iniyor. Yazarın reklamcılık kariyerinden gelen ince bir mizah duygusu ve zengin gözlemleriyle, Yakın görmez bir solukta okunan yedi öyküden oluşuyor.
AlkışlıYorum
Annemle babam tartışıyor. Tartışma esnasında annemin kafası o kadar çok karışıyor ki, kendisini aldatmakla suçladığı babama "O çocuklar benden mi??" diyor! Zaten tartışma o anda bitiyor, gülmekten tabii.