Kasım 2010'da G-20 Zirvesi'nde ülkelerin onayına sunulması beklenen Basel III taslağının bankacılık sektörüne muhtemel etkilerini yazmıştım. Yeni sermaye düzenlemesinden etkilenecek diğer taraf KOBİ'ler olacak. Bankalar için yeni gelecek sermaye yüklerinin sektörün finansal kırılganlıklar karşındaki direncini artıracağı kesin, ancak KOBİ'leri kredilendirme sürecinde orta vadede yavaşlamaya neden olabilir. Basel II'de olduğu gibi KOBİ'lerin derecelendirme sonucunda çıkacak değerlendirmeye göre kredi maliyetleri ve kredi erişim imkanları etkilenecek. Burada KOBİ'lerin risk ağırlığının değişecek olması acaba 'KOBİ'lere kredi verme süreci zorlaşır mı?' sorusuna neden olmakta.
2010 yılının ilk yarısı itibariyle bankacılık sektöründen sağlanan kredi toplamı 454.8 milyar TL. Toplam kredilerin yüzde 45.3'ü kurumsal/ticari kredilerden, yüzde 32.5'i bireysel kredilerden, yüzde 22.1'i ise KOBİ kredilerinden oluşmakta. Kredilerin bankaların aktifleri içerisindeki payı yüzde 50.1. Dolayısıyla hem KOBİ'ler hem de bankalar açısından krediler büyük önem taşımakta. KOBİ'lerin işletme sermayesi yetersizliği sorunu var. Kaynağın vadeleri kısa, yatırımların geri dönüşü ise oldukça uzun. Bu nedenle bankalardan sağlanacak krediler KOBİ'ler açısından hayati önem taşımakta.
Önümüzdeki günlerde şirketlerin sorumluluklarına ilişkin önemli değişimler yaşanacak. Türk Ticaret Kanunu yasalaşacak. Basel III ve Türk Ticaret Kanunu, KOBİ'lerde değişimi zorunlu kılmakta. KOBİ'ler aile şirketi olmanın getirdiği değerleri korumalı. Mali tablolar, nakit yönetimi, bilanço yönetimi olarak hazır olmalı. Yönetim kurullarının ve risk yönetim yapıları yeniden gözden geçirilmeli.