Trabzon mağlubiyetinden sonra Hamza hoca kalan 7 maçımızı kazanırsak şampiyon oluruz diye bir demeç vermişti. Bir çoğumuz bu demeci tebessümle karşılamıştık. Çünkü Hem Galatasaray'ın oynadığı oyun hem de Fenerbahçe'nin 1 puan gersiinde olmalarından dolayı kalan maçlarını kazansalar dahi şampiyonluk kendi ellerinde değildi.
Ama Hamza hoca bu demeci verirken Fenerbahçe'nin takılacağını ve kendilerinin de kazanacağını doğru tahmin etmiş.
O maçın ardından G.Saray oynadığı 6 maçı da kazandı. Hem de hiç gol yemeden kazandı.
4'ünü 1-0 2'tanesini de 2-0'lık skorlarla galip bitirmeyi başardı. Çok mu iyi oynadı hayır. Şampiyon gibi mi oynadı? Hayır. Ama kimin umurundaki.
Ligin en önemli haftalarında son derece doğru bir strateji ile oynadılar.
Ve maçlarını kazanarak artık şampiyonluk için dakikaları sayıyorlar... Bu dönemde Muslera gibi bir kaleciye sahip olmaları ve Melo'nun yeniden takıma dönmesi Hamza hocanın en büyük şansı oldu.
Bu iki futbolcu son dönemde Galatasaray'ı taşıyan isimler olurken sezon başında gözden çıkarılan Sabri'nin takımda ne işi var denilen Yasin'in Selçuk, Burak'ın ve Hollandalı yıldız Sneijder'in katkıları da tarihe geçecektir.
Kısaca dün geceye değinecek olursak müthiş bir seyirci desteği ile maça başlayan Galatasaray Yasin ile golü bulduktan sonra ikinci gole kadar geçen sürede neredeyse rakip kaleye hiç gitmeden tamamen skoru korumak için oynadılar.
Özellikle ikinci yarının başında Beşiktaş'ın girdiği ve kaçırdığı gol pozisyonları her halde Galatasaraylı taraftarların yüreklerini ağızlarına getirmiştir. Muslera faktörü ve 80'de Snejder'in ortaya çıkması ve 2. golü atması Galatasaraylılar'ı rahatlattı.
MAÇIN EN iYiSi MUSLERA
Oyunun sıkıştığı anlarda yine sahne aldı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ OPARE
Beşiktaş'ın sağ beki dün sahada yoktu.