Beşiktaş Skenderbeu önünde iki yarıda da kazanmak için herşeyi yaptı. Bilhassa Oğuzhan'ın orta sahada oyunu organize etmesi ve çok iyi top kullanması Beşiktaş'ın gol yollarında etkili olmasını sağladı. Tosun Paşa, attığı iki golle yıldızlaştı ama attığından fazlasını da kaçırdı. Eğer biraz becerikli olabilseydi en az 3-4 gol daha atar UEFA'nın da en fazla gol atan ismi olabilirdi. Rhodolfo'yu çok beğendim. Ersan Gülüm'ün sakatlanmasına rağmen defansı çok iyi toparladı. Kademelere girdi. Adeta defansın emniyet sibobu oldu.
HESAPLAR ŞAŞTI
Gökhan Töre, iyi bir futbolcu. İyi de bir kumaşı var. Sadece kendi futbolunu oynasa biraz da tek top oynamayı adet haline getirirse çok daha faydalı olur. Şenol Güneş, bu maçı kazanıp ikinci tura geçmek istiyordu. Kazandılar ama hesapta olmayan Lokomotiv Moskova'nın kendi sahasında Skenderbeu'nun 3 attığı Sporting Lizbon'a kendi sahasında 4 gol yiyerek yenilmesi bütün planları bozdu. Şimdi artık her ne pahasına olursa olsun Portekiz'den 1 puan almak zorunda. Beşiktaş, oyun felsefesi, hep hücuma dönük. Bunu liglerde de görüyoruz, Avrupa'da da görüyoruz. Eğer Atiba'nın yanına Veli'yi de eklersek bu Beşiktaş'ın tadına doyulmaz. Kerim Frei oyunda kaldığı sürece görevini yaptı. Ama bu yetmez. Futbolunu 90 dakikaya yayması lazım. Tolga Zengin öyle bir anda öyle bir top çıkardı ki Beşiktaş'a adeta nefes aldırdı. Kartal buraya kadar geldi. Ama bu başarı yetmez. Hedef Sporting Lizbon ve en az 1 puan. İsmail Köybaşı da çok iyi bir maç çıkardı. Ondan bahsetmezsek haksızlık olur.
MAÇIN EN iYiSi OĞUZHAN
Orta sahada yaptığı müthiş işlerle alkışlandı.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ YOKTU
Beşiktaş'ta dün gece kötü bir oyuncu yoktu.