Afrin'e yönelik askerî harekât ikinci haftasını tamamlamak üzere. Zaman zaman piyasada harekatın ilerleyişine dair değişik yorumlara rastlıyorum. Kimisi operasyonun yavaş gittiği gibi laflar ediyor.
Bence bu laflar operasyonun kendisine yönelik ciddi bir yanlış anlamadan ibaret. Ayrıca toplumda gereksiz bir beklenti yaratabilir. İşin doğrusunu konuşmak lazım. Bu operasyonun aceleye getirilir tarafı olmadığını söylemek şart.
Türkiye zaten Afrin'i kuşatmış halde. 11 noktadan sızma harekâtı başladı. Sonra bunlar yavaş yavaş birleşti ve şimdi yedi noktada toplandı. Oradan da yavaş yavaş Afrin şehir merkezine doğru ilerleyecek ve bu sayı daha da düşerek özellikle üç eksen üzerinden gelip Afrin'de birleşecek.
Bir eksen Rajo bölgesinden bir eksen Burseya üzerinden bir eksen de Cinderes üzerinden gelecek.
Bunların yan kolları olabilir veya yeni cepheler de açılabilir. Ama şimdilik görünen bu. Üç eksen üzerindeki belli yerleşim merkezlerine yönelik operasyonlar üzerinden ilerleme sağlanacak. Muhkem bölgeler ele geçirilecek. Burseya Dağı bu anlamda önemliydi. Şimdi oradan biraz güneybatıya doğru baraj bölgesine ilerlenecektir. O hâkim tepeler de ele geçtikten sonra Afrin gözle görülür mesafede olacaktır.
Afrin şehir merkezinin sadece güneydoğu tarafının açık bırakılacağını düşünüyorum.
Teröristler için bir çıkış noktası olabilir burası. Şehir merkezindeki terörist sayısını azaltmak her hâlükârda akılcı bir davranış olur. Buradan nereye gittiklerinin pek bir önemi yok.
Şimdilik Afrin'i temizleme hedefine odaklanmak lazım.
Tabii bu esnada bambaşka bir kol da ortaya çıkabilir. Mesela Afrin'in güneyinden İdlib üzerinden yapılacak büyük bir harekât PYD'nin arka hatlarını vurmak anlamına gelebilir.
Tüm cepheyi bile çökertme ihtimali olan böylesi bir taktik tercih edilir mi bilmem ama bu ihtimallere de açık olmak ve PYD'ye sürpriz yaratacak şartları hazırlamak lazım.
Bütün bunlar zaman alacak.
Ama Afrin'e gelindiğinde asıl o zaman çok daha dikkatli olmak lazım. Çünkü şehir savaşı için uzun süredir hazırlanan örgüt her taşın altına bomba bıraktı, her yere mayın tuzağı yerleştirdi. Savunma hatları, binalar ve siperler kurdu. Sivilleri kalkan olarak kullanacak ve bizim kuvvetlerimizi pusuya düşürmeye çalışacak. Canımızı yakarak moralimizi bozmanın peşinde olacak.
Bu nedenle yavaş gitmekte fayda var. Acele etmeye lüzum yok. Musul, El-Bab, Tikrit, Felluce ve diğerlerini hatırlayın. Bu işler kolay değil.
Gereksiz bir acelecilik yaratmaya gerek yok. Zaman bizden yana.