Tarihi 7 Aralık 2022

İşaretler!

İNSANLAR ikiye ayrılır, para içinde yüzenler, yüzme bilmeyenler.
Para içinde yüzenler karşılarındaki insanları bir kaşık suda boğmak için binlerce neden bulabilirler.
Borsa işlemleri para piyasaları insan hayatından daha çok değer buluyorsa, insanlığın ölçüsü paradır.
Hayatın öznesi paralandığı içindir ki ölen insanlık da kapanmayan yaradır artık.

***

Umulmadık zamanlarda karşımıza bazı insanlar çıkar, denize atılmış da sahile vurmuş bir şişenin içindeki mektup gibi okunmak içindir onlar.
Onlara bazıları "deli" derler, kendilerinde saklı duran anlamı fark etmemizi beklerler.
Kısa bir sohbette bile bıraktıkları işaretler vardır da bizler kaybolmadan önce tanıklık etmek için gelmişlerdir belki.

***

Üstü başı berbat halde yanıma gelen birini hatırlıyorum. Oturduğum kafede kendisine bir çay söyledikten sonra "kimin kimsen yok mu?" diye sormuştum da "senin var mı?" diye karşılık vermişti.
Kendisindeki hayata meydan okuma cesaretini bende göremediği için arada bir kendimi güncellemem gerektiğini söylemişti. "Nostaljik ağrılarına iyi gelir!" Böylesine özel birine karşılık para içinde yüzen bir tanıdığım vardı da hayata onun gibi bakmadığım için "hiç kurtulamadın bu eski solculuktan" diye beni aşağılama yolunu seçmişti.
Verdiğim cevabı da unutmadım:
"sen de hiç vazgeçmedin bu şerefsiz yolculuktan!"

***

Yıllardır sanat dünyasının içindeyim, gördüm ki en yakın dostunun adını bile unutturur şöhret.
O şöhreti hayatın en renkli projesi sayanlar, kendilerini bekleyen trajediyi hesaba katmazlar.
Verdiklerini geri isteyen bir hayat vardır da hayatın eğlence faslında "gününü göstermek" diye bir gerçek de mevcuttur.
Şöhretin baş döndürücü etkisi gerçeklerin sayfalarını boş bırakır, geride şımarık bir züppe geride bir sarhoş bırakır.
Hiç tanımadığım "deli" diye aşağılanan birini, müzik dünyasındaki sahte dostlara değişmem.
Çünkü o deli denilen adam hayatın işaretlerinin farkındadır da şöhretin baş döndürücü etkisinden kurtulamayanlar "havai fişeklerle" uğurlanacaklarını zannederler.

***

Dürüstlüğün hamalı olmak yük bindirir insana. Herkesin kendini sınaması için harika seçenekler sunar hayat ama vicdanına söz geçiremeyen diline geçirir mi?
Vicdansız insanlar başkalarının kaderini yazacak cüreti kendinde bulur ama en kolay onlar kaybolur!

***

Ne insanlar tanıdım bir lokma bir hırka yetmedi. İki ev bir arabada da yetmedi.
Dünya nimetlerine ihtiras biter mi?
Yoldan çıkanları gözden çıkarır hayat.
İşaretler de yetmedi!

O gün eve dönerken
İçim içimi yerken
Işıklarım sönerken
Yaslandım bir duvara

Sanki arkadaş oldu
Bana sabaha kadar
Senden daha vefalı
Yaslandığım o duvar

O duvarın dibinde
Gururum dağlar kadar
Yıkılmak yok bu gece
O duvara sözüm var
Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Zenginlikle başarıyı bir tutma.
Kuş satın al özgür bırak.

Sanal alem kayıt altına alınan sırlar deposudur.

PATATES!
Bir bardak çayın zevki onurlu yoksullara yeter, ihtiraslı insanların beklentisi; "daha yok mu?" Yatları katları da olsa hayatın öyle gerçekleri vardır ki gün gelir dümeni kırmaya paralar da yetmez olur!
Tenceren altın olsa da kaynattığın suyun buharı değişmez!
Bencil zenginlerin o tencerede kuzu gerdanla bulamadığı mutluluğu, onurlu yoksullar patates haşlayarak bulur.