Uyuşturucu!

Eklenme Tarihi 4 Mart 2020

YILLARDIR beni okuduğunu belirten acılı bir anne mektup gönderdi.
"Yardım et Hakkı evladım" diye başlayan mektupta uyuşturucuya bulaşan evladını kaybetmenin kıyısında yaşadığını anlatmış.
"Oğlum elimi öpmeyi bıraktı uyuşturucu satanların eteğini öpüyor!" derken "acılarımı kucaklamanı istiyorum" diye bir not düşmüş.
Bu yazıyı o kadının acılarının nezdinde uyuşturucuya kurban edilmek istenen bütün gençler adına yazıyorum.
Belki uyuşturucu satan sırtlanların sırtını yere getirirler diye.
Belki uyuşturucunun kökünü kuruturlar diye.
*****
Bu ülkede uyuşturucu vicdani ve toplumsal bir sorundur.
Uyuşturucu kullanmaları için çocuklara çeyrek altın dağıtan çakallar ülkesiyiz biz.
Adına "bonzai" denilen yeni uyuşturucu fena halde salgın.
Her yıl artan uyuşturucu harcanan gençliğin simgesi oluyor.
Yörüngeden çıkan çocukları yeniden eski hallerine çevirebilmek kolay olmuyor ama.
*****
Barların içi restoranlar varoş mahallelerin bütün köşeleri.
Merter Tozkoparan, Bahçelievler, Güngören, Bağcılar, Dolapdere, Sarıgöl, Gültepe uyuşturucu çakallarının tezgah açtığı yerler.
Etiler, Bebek, Ataköy!
Ve daha nice topraklarda uyuşturucu çakalları kansız bir alışverişin içinde.
Dizginleri elinde tutan çakalların uyuşturucu satarak mahalle aralarında kurdukları egemenlik bir yumrukta yok edilemez.
Büyük çaplı bir operasyon gerekiyor!
*****
Şerefsiz baronlar bu uyuşturucu düzenine "açıl susam açıl" diyorlar.
Bizler "uçurum" diyoruz.
Onlar kansızlığı ve parayı seviyor biz gençleri seviyoruz.
O yüzden herkes bu meselenin içinde aktif mücadeleye katılmalı.
Yetkilileri ayaklandırmalı kendileri de birey sorumluluğunu hissetmeli.
*****
Bilinmelidir ki bugün gözden çıkarılan çocuklar yarın kendilerini gözden çıkaranların çocuklarıyla karşı karşıya gelecektir.
O çocukların beyinlerinin uyuşan yanlarında gizlenenler mutlaka ortaya çıkacaktır.
Bir katil olarak başka çocuğu uyuşturucuya itekleyen bir düşman ya da gerçek bir psikopat olarak!
Çünkü bir çocuk bir aileyi cehenneme çevirir.
Bir çocuk bir mahalleyi cennete çevirir.

ÖNERİ!
Hayal ettiğim bir sahne.
Üstü başı yırtık bir çocuk eline tutuşturulan 10 lirayla bir fırının karşısında durmaktadır.
Fırının yanında kitap dükkanı vardır. Çocuk iki vitrin arasında gezinir. Ekmek mi kitap mı?
Çocuk kitabı alır açlığını bilgiyle bastırır.
Dizi filmlerde böyle sahnelerin üç paralık değeri yoktur!
Değeri olanları ğörüyoruz!

MUTLULUK TAKVİMİ
Cam kenarına saksı diz.
Cebinde mendil taşı.
Bahara hazırlan.
Sende olmayanı başkasında arama.
Adil ol.

Uykusuz gecelerin
Getirdiği çocuklar
Her zaman mavi değil
Bu gökyüzü bu deniz
Buruşmuş çarşafların
Üzerinde bilmeden
Size acı bir dünya
Hazırlıyor anneniz
Kapanmış kapılardan
Geri dönüp çaresiz
Hayatın rüzgarında
Savrulup durursunuz
İnsanın kuruş kuruş
Satıldığı bu devirde
Doğmayın n'olursunuz
Muammer Hacıoğlu