Bir tabloya yerleştiriyorum huzuru.
Gerginliğin iplerini kopartıyorum; çocuklara uçurtma yapıyorum.
Hepsi gülümsüyor.
Yoksul mahallelerde sofralar açılıyor gönül zenginliğine.
İnsanların birbirlerine daha hoşgörülü olduğunu hissediyorum.
"Birlik ve beraberlik için iftar vakti" diyorlar.
Koşarak gidiyorum.
*****
Liderleri bir arada gördüğüm zaman su çekiyorum kurutulmuş sevda kuyularından.
Taş sektiriyorum engin denizlerde, yelken basıyorum rüzgara.
Bir şarkı tutturuyorum yürürken, volümünü açıyorum hayallerimin.
Petekleri tatlı sözlerle dolduruyor arılar, kelebeklerin ömrü uzuyor.
Düşünce zenginliğine tutuyorum aynamı.
Unutuyorum kırgınlıkları.
*****
Liderleri bir arada gördüğüm zaman küçük ayrıntıların peşine takılıyorum.
Renklerim çoğalıyor.
Saçlarını tarıyorum şimdiki zamanın.
Türkiye haritasına bakıyorum, yol haritamda bütün çocuklar korkusuzca yarına yürüyor.
Umutlar çoğalıyor içimde kum gibi.
Önümden sevda yüklü kervanlar geçiyor, sosyal medyadaki nefret tüccarlarının kötü sözleri metelik etmiyor.
*****
Liderleri bir arada gördüğüm zaman, karanfille tutuşturuyorum sözcükleri.
Fal tutuyorum bir acı kahvenin hatırına.
Her satırına ufuktaki güneşi katıyorum.
Bildiri dağıtıyorum kardeşliğe, düşmanlık ambargosunu deliyorum.
"Bizi yıkamaz kimse" diyorum.
Adım gibi biliyorum.
*****
Liderleri bir arada gördüğüm zaman boşaltıyorum yüklerimi.
Yitirilmiş değerleri kazanıyorum yeniden.
Yıkılmış köprüleri onarıyorum.
Bulutlara yazıyorum şiirlerimi.
Mutluluğun başı dönüyor!
Masmavi oluyor yurdum.
Midye kabuklarında sabahlıyorum.
******
Liderleri bir arada gördüğüm zaman yeniden yola koyuluyorum.
Unutuyorum mide ilaçlarımı almayı bile.
BEBEK KOKUSU
Koku, gece yatısına kalmış duyguların simgesidir.
Yosun bağlamış taşları bile harekete geçirir.
Uzaklarda olsan da, içine çektiğinde burnunun direğini sızlatır insanın.
Sadece koku bile bazen yeniden başlatır.
Hele bebek kokusu.
Bir bebeğin kokusunu aldıysanız ömür boyu unutmanız mümkün değildir.
Mutluluk Takvimi
Kör bir kuyuda
Umut ışığıdır yaşamak
Düşleri gerçek yapmak
Gökten yıldız çalmak
Bağlamak kanayan yarayı
Bir sevdalı gözde
boğulup
Ağlamaktır doyasıya
Kış gecesinde
Kestane patlatmaktır
Yaşamak
O buğulu camlarda
Yağmuru seyretmek
Bir yudum su
Bir dilim ekmek
Dağ yamacında yorulup
Of çekmektir derinden
Hakkı YALÇIN