ADALET adına verilmesi gereken "olağan" kararlar kırk yılda bir yerine getirildiği zaman "olağanüstü" bir hukuk gösterisi olarak lanse ediliyor.
Adına da "emsal niteliğinde kararlar" deniliyor.
Kimsenin gülmediği fıkra gibi!
Bu zalim çelişki!
*****
Giresun'da içi eroin yüklü otomobiliyle polisten kaçarken ters yola girip otomobil sürücüsü 22 yaşındaki Alper Nebil'in ölümüne neden olan İranlı Hamed Esmaeillou müebbet hapse mahkum oldu.
Adaletin yapması gereken budur!
*****
Peki, İstanbul'da alkollü biçimde kullandığı Porsche otomobiliyle polis memurunun ölümüne sebep olan Rüzgar Çetin adlı zengin züppe neden serbest bırakıldı?
Üstelik ölümüne sebep olduğu polis memuru aracının içinde bile değil!
İnsanları öldürenlere "katil" deniyorsa, böyle bir katili serbest bırakan hakimlerin vicdanı sızlamadı mı?
Adaleti yerine getirmeyen böyle bir kararın sorgusu neden yapılmıyor hala?
Çünkü soruların yetersiz kaldığı bir hukukumuz var.
Ne yazık ki bu ülkede adalet kişisel!
O adalet; parası olana uygun hale getirildiği içindir ki bu yazıdaki isyanlarımız bir suçluya müebbet verilmesiyle dinecek gibi değildir.
*****
Hakaret ve saldırılarda bile cezalar kişiye özel!
Bir yerlerde "ohh!" çekiliyor bir yerlerde "yuh!" çekiliyor!
Merak ediyorum aynı suç karşısında farklı cezaların işlediği bir hukuk sisteminde hukuk kitapları mı ölür vicdanlar mı?
Yoksa meslek mi?
Haksızlığın hukuksuzluğun kültürümüzün bir parçası haline getirilmesindeki amaç nedir?
Vicdan kıtlığının varlığını göstermek mi?
Yoksa gerçek hukuka gününü göstermek mi?
*****
Hukuksuzluğun dürüst insanlarda ürettiği kuşkular, adaletsiz insanlarda coşkuya dönüşüyorsa o ülke korkulacak ülkedir.
Ama ne acıdır ki gerçek huzur ve adalet sanırım artık imkansız!
Arada bir yasaların uygulandığı fragmanları görünce "işte adalet" diye bağıranlar da gerçeği biliyor.
Çünkü gerçek adalet ne Porsche tanır ne Rolls Royce!
Babasının oğlunu bile tanımaz!
Anayasa denilen gerçeğin anlamı budur!
BUDUR İŞTE!
Genç İmam Hatipliler Derneği Başkanı Muhammet Samet Akkaya'nın Kemal Kılıçdaroğlu'na yaptığı geçmiş olsun ziyaretinin ardından söylemlerine baktım.
"Oluşturmak istediğimiz yarınlar kardeşliğe kurulu. Peygamberimizin bir hadisi var, 'Nefret ettirmeyiniz, sevdiriniz' buyuruyor.
Böyle düşüncelerin çoğalmasını, böyle beyinlerin topluma egemen olmasını diliyorum.
Kutluyorum Muhammet Samet kardeşim!
MUTLULUK TAKVİMİ
Bu aşkın suçunu
Üstüme aldım
Bende heykel gibi
Duruyor yasın
Günahım sevmekse
Suçum müebbet
Ben yaşarken öldüm
Sen sağolasın
Bir ömür böyle
Seninle geçsin
Sen de öldür beni
Ortada bırak
Bende aşk için
Verecek can çok
Sadakam olsun
Sana yaşamak
Hakkı YALÇIN