KALBİ kasıklarında atan itlerin çocuklara tecavüz etmediği gün yok.
Saygıdeğer çakalların kan dökme ihtiyaçları da en kolay kadınlar tarafından karşılanıyor!
İşin asıl utancı.
Bunlar doğal karşılanıyor artık.
Böbreğini satmış bir adam tanımıştım çocukluğumda.
Büyüklerle konuşurken "canım sağ olsun" demişti, "o parayla çocuğumu okuttum." O adam bana kaç kitap okutmuş olduğunu fark etmedi bile.
O yüzden böyle babaları sevdim.
Futbol takımı için canını veren ama tecavüz edilen çocuklara suskun kalan babaları değil.
Not: Sirkte çalışanların bile gerektiğinde kafasını aslanın ağzına sokacak cesareti olmalıdır ama soytarı sirkinde hiçbir zaman aslan yoktur.
Aile salonlarında kebap yemekle çocukların hakkını yemek arasında uzun bir yolculuk vardır.
O yolun duvarlarında "Vicdan yoksa hiçbir şey yoktur" diye yazar!
Taciz edilen bir çocuğun arkasında bile duramıyorsan!
Çuvalla paran olsa, adın "insan" olsa ne yazar!
Bazıları ölümsüz olduklarını zannederler.
Kimse çek defterine güvenmesin.
Kıyametin hali vakti yerinde!
Ne çek kabul eder ne rüşvet!
Tecavüze uğrayan 12 yaşındaki bir kız çocuğunun davasını hatırlıyorum.
Mahkemede kız çocuğunun ruh halinde bozulma olmadığı tespit edilmiş ve çakala ceza vermeye gerek duyulmamıştı!
Bugünlere o günlerden geldik!
O mahkemelerden!
Eski dostlar şarkıları hala dillerdeyse.
Yeni dostlar eskileri gibi olmadığı içindir. Yeni insanlık da!
Gel de Sadri Alışık filmlerindeki mahalleri arama!
O kaybolan mahalleler, televizyon dizilerinde çukura gömülen değerler, insanlık yasalarını da, geçmişteki görgü kurallarını da yok etmiştir.
O eski güzellikleri kayıp ilanlarında göremiyorsak.
Onlar kayıptan sayıldığı için değil.
Bütün renkleri kirlenmiş bir dünyada bizim siyah beyaz tutkularımız ayıptan sayıldığı içindir
Mutluluk Takvimi
Seviyorum dediğim
Kimseyi unutmadım
Hala saklıyorum
Emanetlerini
Onlar beni öldürdüyse
Canları sağolsun
Kitaplar da yazmaz zaten
Sevda şehitlerini
Ne zaman aklıma gelseler
İçimde buruk bir sevinç
Hepsini saygıyla anarım
Biri hariç
Herkesin hayatında
Sırtına hançer saplayan
Biri vardır mutlaka
Hakkı YALÇIN
Evlerde yarası kanayan duvarlar, her gece dinlenen hicaz şarkılar gibidir.
TELEF-ON!
Türkiye'de her 10 çocuktan 6'sının telefonu var. Her türlü tehlikenin içindeki çocuklar.
Her gün bayat balık yemek gibidir o çocukların hayatı.
Küçücük yaşlarında zehirlenme ihtimalleri büyük.
Küçücük yaşlarında çocuk masumiyetinden uzaklaşmaları da caba!
Anneler babalar çocuklarının telefonla mutlu olmasını isterken, onların telef olacaklarının farkında mıdır acaba