Kaldırımda yürüyen bir kadına ve dükkanlarının önünde duran esnafa aracıyla çarpıyor.
4 insan komada yaşam savaşı veriyor. Diyarbakır 2.Sulh Ceza Hakimliği böyle birini "takdiren" serbest bırakıyor.
***
Bu ehliyetsiz sürücü kim bilir kimin nesi? Ensesi kalın birileriyle yakınlığı var mı?
İnsan hayatına bir çöp kadar değer verilmeyen sistemin içinde, komadaki 4 insanın ne önemi olabilir ki.
İstanbul'daki züppeyi hatırlayın.
Rüzgar Çetin adlı arkası sağlam polis katilini.
Porsche'uyla üstelik alkollü olarak polis memurunu öldürdü de ne oldu?
Sokaklar yine onun. Yine gaza basıyor yine havasını atıyor.
***
Adaletsiz kararların kimselere ilham verdiğini görüyoruz.
Alkollü araç kullandığı araçta makas atarken 3 arkadaşının ölümüne sebep olan Yaman Bayraktaroğlu 3 ayda tahliye edildi.
Trafikte alkollü kullanılan araçla makas atmak ve 3 gencin ölümüne sebep olmak kaza değil cinayettir.
Bunlara "katil" demekten korkan hukuk harika kararlar veriyor.
Merak etmeyin arkası geliyor.
***
Adaleti temsil edenler kesintisiz adil olmalıdır ama ortada bir sorun var galiba.
Elimizdeki hukuk herkese eşit hak vermiyor. Sadece sıra veriyor.
Haklıları itip öne geçen güçlüler ülkesi olmanın sırrı burada!
Kaldırımdaki insanları ezen sürücüler, Porcshe'uyla polis memurunu öldüren alkollü züppeler hukumuzun gözbebekleri.
Peki bu hukukun vicdanı sızlıyor mudur acaba? Merak bu ya!
***
Yıllar önce logar çukuruna düşüp ölen ve küçücük kızının ölüm parasını cebine indiren bir babayı hatırlıyorum.
O baba o parayı nasıl harcadı?
Hangi yüzle hangi gururla?
Tuz kalmayınca yarasına para basanları hep merak etmişimdir çünkü!
***
Şimdiki zamanın renkli gerçeklerine bakınca, yürekli düşlerin yeniden büyüme ihtimalini sıfırlıyorum.
Önümüz aydınlık değilse gözümüz nasıl aydın olsun diyorum O yüzden eski postacıları merak ediyorum bazen. Kendilerine sakladıkları mektuplar kalmış mıdır?
Gecikmiş mektupların insanların kaderini etkilediğini düşünen var mıdır?
***
Geciken adaletin adalet olmadığını bildiğim içindir ki merakımdan soruyorum. "Paranın önünde duracak gücü kalmadı mı hukukun?"
YEMEKÇİLER!
Beleş yemek yiyerek yemek programı yapanlara bakıyorum.
Sözde damak tadına uygun notlar veriyorlar. O damağın tadını ne belirliyorsa! Ben de bu programlarda kendimi yiyerek geçiniyorum.
Kusuruma bakmasınlar.
MUTLULUK TAKVİMİ
Gülü solmuş bir akşam
Yollara vurdum acımı
Hiç ayrılmadım senden
Ayrılık aşkın devamı
Bizim yolumuz belli
Biz iki can iki yemin
Aşk seveni bağışlar
Hem sevdim
Hem çok özledim
Kanadıkça büyür
Ölümsüz aşklar
Bu kaderi senle
Birlikte yazdık
Bizi ayrılıkla
Korkutamazlar
Ölümden korksaydık
Aşık olmazdık
Hakkı YALÇIN