Tarihi 4 Mayıs 2018

Kimsesiz!

Sabahları bir selam töreniydi sanki.
Emekli öğretmenlerim telefonun öbür ucundan "günaydın evladım" derlerdi.
Onlarla konuşurken gazeteci olmanın gururunu duyardım.
"Çocuklar sevilmezse çabuk yaşlanır" deyip yol gösterirlerdi.
Bütün çocukların anneleri gibi.
***
Genç kızlar romantik duygularını aktarırdı, sorunlarını anlatırken beni kendilerine dert ortağı seçip.
Delikanlılar futbolun hangi rengindeyse onun tartışmasına girerdi.
Gençliğimin ateşli yılları gibi.
Emekliler medet umarlardı satırlarımdan!
Ben de onları kendimden sayardım.
***
İnsanlığın ölmüş hallerine bakınca her şey net biçimde görülüyor.
"13 yaşındaki kız çocuğuna tecavüz edenlerin derdine düşmeyenler, magazin zibidilerinin derdine düşüyor" diye yazmıştım da.
"Derdi sana mı düşüyor?" diye bir mail gelmişti.
O maili atan adam ya mahallede çocukları gözetliyordur şimdi.
Ya da ölen insanların arkasından sövmek için kuyruğa girmiştir sanal alemde.
***
Zamanın sildiği güzellikler içinde hukuk da var.
Herkesin bindiği ama kimsenin inmediği bir tren oldu hukuksuzluk.
O yüzden ilahi adalete sığınıyor insanlar.Başka çareleri kaldı mı?
***
Ne garip bir çelişkidir ki, ekmeği eliyle bölen erkekler ekmek bıçağıyla kadınları doğramayı seçti.
Erkek şiddetine arka çıkan hukuksuzluğun tercümesi.
"Bin zorbalık kayığına at tekmeyi çek küreği.
Mahkemede fincan böreği!"
***
Bu dünyada ne insanların vefasına inanç kaldı ne aşka.
Uğrunda ölünecek bir şey de kalmadı.
Kaderin bizlere biçtiği ömürden başka.
***
Sabahları kahveme renk bulaştıran masallar bile kalmadı. Bırakılan yerde durmuyor hiçbir şey.
İnsan yalnızdır zaten, yalnızlık da en anlamlı gerçek.
Şimdi de arada bir telefonlarım çalıyor. "Hey! Kim var orada?"
***
Kimse yok!

DAĞHAN ÇATALKAYA
Dağhan Çatalkaya genç bir girişimci.
Kendi olanaklarıyla bir zeytinyağı markası yarattı.
Müşterilerin kapısına kadar hizmet verirken yurt çapında yayılıyor.
Ekmek kırıntılarının değerini bilenler tırnaklarıyla kazıyarak yaratırlar geleceklerini.
Bu delikanlının mücadelesine yakından şahit olduğum için yürüdüğü yolu da izliyorum.
Çünkü o da biliyor ki; markaların kimyasını alın teri oluşturur.

​MUTLULUK TAKVİMİ
Armağanı kalbinle ver.
Tatil için şimdiden plan yap.
Mazinde bir tur at.
Kitapla beslen.

Gönlümü teslim aldı hüzün
İçimde senden kalan
Cam kırıkları
Aynada sensiz yüzüm
Hiç kimse dindiremedi
Bu hıçkırıkları

Bir gece yarısı
Usulca pencerenden
Dışarı bak
Göreceksin
Köşe başında
Nöbet tutuyor gözlerim
Öyle kolay değildir
Beni unutmak
Hala sokaklarındadır
Ayak izlerim

Hakkı YALÇIN