Haiti'deki depremin ardından patlayan ilk skandalın kökünde kadınlara ve çocuklara cinsel istismar var.
Hayatlarının derdine düşen insanlarla, kalbi bacaklarının arasında atan soysuzlar arasındaki insanlık dışı gerçekler.
İngiliz basını bu soysuzluğu dile getirince World Vision görevlileri istismarı doğruladı.
Ama alçaklık kapısını açık bıraktı.
"Yapanlar bizim çalışanımız değil orada çalışan gönüllüler!"
***
Gelelim diğer skandala.
İngiliz Oxfam kuruluşuna bağlı çalışan yüzlerce kişi, iki dilim ekmek yardımı yaparak, karşılığında kadınlardan cinsel ilişki istiyorlar.
Hayatın sırat köprüsündeki bir kadından istenene bakın.
İtiraflarda iki dilim ekmeğin karşılığını aldıkları da belgelendi.
***
Bitmedi. Soysuzlukların adının geçtiği diğer kurumlar da var.
Sözde çocuklara yardım, sözde sınır tanımayan doktorlar ve yoksulluklar mücadele eden kuruluşlar.
Taciz durumlarının olmadığını açıklasalar da güvenilirlik sıfırlandı.
***
Nedir bu ahlaksızlık patlaması?
Nedir bu zayıfı iliklerine kadar sömürmek duygusu?
Kansızlığın bu kadar palazlanması için çocuklar ve kadınlar ne yaptılar bu dünyaya?
Nedir bu şehvet bataklığı?
***
Dünyanın kalbi kasıklarında atıyor artık.
Bazılarının bedeni sadece etten ve kemikten ibaret.
Ruhları şeytana satılmış.
Dereler gibi çocuk kanlarının akması nasıl değersizse, bu soysuzluklar da olağan sayılıyor artık.
Cevaplar aynı. "Bilmem ne kadar üzgünüz!"
***
Yardım adına ayak bastıkları yerde, iki dilim ekmeği bile taciz için kullanan alçaklar yaşadıkça.
Çocukları ve kadınları korumak kolay değil artık.
O alçaklar keşfettikleri derinliklerde yeni kurbanlarını bekliyorlar şimdi!
EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE
Özel araç değiller ama kendilerine özel süsü vermek için araçlarına çakar taktırmışlar.
Çakar satın almak ucuz olabilir ama haksızlık ve hukuksuzluk bu kadar ucuz mu?
Yol istiyorlar, "çekilin lan!" diyorlar, "Biz geçeceğiz." Trafikteki diğer insanları yok sayıyorlar, "Siz böceksiniz ben özel insanım!"
Bu çakarlı çakalları kaç kere yazdım da, İstanbul onları cenneti.
Belki Emniyet Genel Müdürlüğü Ankara'dan bu sesi duyar da, bu soysuzların önünü keser.
Bu eşitsizliğin belini kırar!
MUTLULUK TAKVİMİ
Sende kaybolup bir daha
Hiç görünmemek vardı
Ne yazık ki aramızda
İnsafsız bir kader vardı
Canı yandı sevgimizin
Düşler başka gerçek başka
Kaybedeceğimizi bile bile
Dahil olduk biz bu aşka
Bir zaman treninin
Takıldık arkasına
İkimiz de yar olmadık
Kendimizden başkasına
Hakkı YALÇIN