Kim kendini nerede arıyorsa orada buluyor!
***
Ana oğul televizyonun başındaydı.
Sokak ağzının bitirim yorumcularından biri ekranda kanını emiyordu insanlığın!
Anne dayanamadı ve oğluna seslendi.
"Yarasaları görüyor musun oğlum!" Televizyonun başına kilitlenen çocuk gülümsedi. "Hangisini anne?" H H H
Sesli düşünen annelere karşılık biz de yazılı düşüncelerimizi ortaya koyalım. Televizyon dizilerinin karşısında kendinden geçen birkaç anneye sordum.
"Peki, sizler kanınızı emen yarasaları görüyor musunuz?" Cevaplar klasik çıktı.
"Başka keyfimiz var mı?" Mesele keyifse, yarasalar kapıdan da girer, pencereden de!
***
Sonra çocuklara döndüm.
"En sevdiğiniz korku filmi nedir?" Birinden aldığım cevap harikaydı!
"Kabadayı teknik direktörü göstermesinler uyuyamıyorum!" Başka bir çocuk, "televizyon dizilerindeki karanlık suratlı silahlı adamları görmek istemiyorum!" dedi.
Veba salgınında mikropları işaret etmek çocuklara kalmıştı!
Başka bir çocuk ablasına konum atan sistemi işaret etti.
"Ablamın o pespaye kadınlara benzemesini istemiyorum ama o bunlara bayılıyor!" H H H
Çocukların boynuna sarılacak güzelliklerden yoksunuz artık.
Peki ya büyükler? Televizyon dizilerindeki eli silahlı adamlar neyi emrediyorsa harfiyen uyguluyorlar.
Çünkü sistem cehaleti ve şiddeti besliyor! Onlar da ellerinde silahlarla, attıkları tekmelerle hayat içindeki rollerini sürdürüyorlar!
***
Hey gidi yıllar!
Mutlu çocuklar fotoğrafçısıydı hayat.
O yüzden ben de inadına eskiler alıyorum!
Bir giydiğini bütün yıl giyen yoksul ama namuslu insanların ceketlerini.
Komşunun çocuğu terlediğinde sebil edilen tülbentleri. Eski 45'likleri.
Teknoloji denen ejderhanın yanında en harika oyunculuğun misketlerini.
Karanlık adamları görünce çakılan kibritleri.
***
Koşun televizyonlarda akademik eğitim başladı.
Silah nasıl tutulur, yüreklerindeki sevgiler nasıl kurutulur? Az sonra!
JÜRİ ADABI!
Ülkede ne çok ödül dağıtılıyor da, niye gönlü en zengin insan ödülü dağıtılmıyor?
Birinciyi bulamayacakları için mi?
Yoksa ödül verirken gerçekten komik olacakları için mi?
Bu ülkenin başına ne geldiyse jüri adabını kaybettikten sonra geldi.
MUTLULUK TAKVİMİ
Zarfından kuşlar çıkan
Mektuplarda kaldı aşk
Ölümsüz sevda kokan
Şarkılarda kaldı aşk
Bin kere yansa da
Seven çok zor uslanır
Ahşap evler gibi eski
Yürek ağlar göz ıslanır
Ah ne kaldı bizden
Aynı yolda ayrı ayrı
Artık bizi anlatmıyor
Susturun bu şarkıları
Hakkı YALÇIN