Bunların düğünlerinde boyunlarına neden yafta asmadıklarını düşünüyorum.
"Evliliğin hisseleri bende!" diye.
***
Sonradan çıktı bu evlilik sözleşmeleri.
Parası olan erkeklerin mallarını korumak duygusuna ve uzun ömürlü olmayacağına inandıkları sahte bir evliliğe attıkları imzaya mahsuben!
***
Bir erkek evlilik sözleşmesi yapıyorsa ne evleneceği kadına güveniyordur ne kendisine!
Özne mal varlığıdır aşk değil.
Saygısızlığın restore edilmesi gibi bir şey!
***
Biz görmesek de evin içi fena bir ortaklık kokar.
Böyle bir durumda kadının kendisini halının altına süpüren erkeğe duyduğu saygıyı merak ediyor insan.
Ancak kişiliksiz kadınlar böyle bir evliliği kabul eder.
Bir anlaşmanın ayağa düşen tarafını teşkil ettikleri için.
***
Zengin bir erkekle evlenmiş olmanın havası bazı kadınlara iyi geliyor olmalı.
Şöhretli kocasından bir otomobil kaparsa keyifler keka!
Arada bir gazetelerde haberleri yayınlandığında üst düzey bir keyif daha.
Şöhretli ve zengin bir erkekten boşanmış kadın olmanın getirisiyle besleniyorlar belki de.
Magazin alemi tetikte beklerken!
***
Bazen evlilik sırları para ediyor çünkü!
Bunun adına da "anlaşmazlık telafisi" deniyor.
Yaşadığı evden çıkarken çöp bile alamayan kadınlar zengin kocalarının çöplerini böyle boşaltıyorlar!
***
Bir kadının masa başında kaybettiklerini başka türlü geri alması mümkün değildir.
O yüzden anlaşmalı evlilikte mahkum rolü oynayan kadınların yürek hesabı yaptığını düşünen erkekler mutlaka pahalı bir bedel ödeyecekler!
Her hakları mahfuzdur!
HİÇ SANMIYORUM!
Sahipsiz hayvanları öldürenlere ve işkence yapanlara hapis cezası geliyor!
Gelsin bakalım!
Çocukları taciz edenlere, kadınları katledenlere gelen cezaları görüyoruz.
Canlılara saldırmak için binlerce neden bulanların sudan ucuz cezalarla kurtulduğu bir ülkede yaşıyoruz.
14 yaşındaki kıza tecavüz eden bakkalın 8 yıl ceza aldığı bir ülkede hayvanlar adaletin öznesi olabilir mi?
Hiç sanmıyorum!
MUTLULUK TAKVİMİ
Sürgünde can gibiyim
Başımda türlü dertler
Sırtımdan vurdu beni
Dost sandığım namertler
Demlenir bende acı
Gurbeti evim sandım
Gözlerim susuz çeşme
Ağlamaktan usandım
Selam söyle ölüme
Baş eğmedim zulüme
Meşaledir yüreğim
Tutuşturdum elime
Hakkı YALÇIN