Kan!

Bir insan kan dökmekten bahsediyorsa. Belasını arıyor demektir. İsmindeki bütün ilkel harfler kana bulanmıştır da, içinde gizlenen intikam duygusu da caba! Kullandığı cümleleri bilinmezliğin adresine postalamayı politika zanneden bir insanın. Dökülecek kanlardan kendini muaf tutması mümkün müdür acaba? *** Bir insan kan dökmekten bahsediyorsa. İnsanlık felsefesiyle iplerini koparmış demektir. "Kolaysa kendi kanını dök" derler adama. "Erkeksen!" yüklemesi de caba! Böyle bir savunma biçimi olmayacağına göre. Onun dilinde, insanlığa ihanet eden tam teşekküllü bir ordunun varlığından söz etmesi mümkün müdür acaba? *** Bir insan kan dökmekten bahsediyorsa. Evinin duvarlarını kırmızıya boyamış demektir. İçi kendisiyle doldurulmuş postlar da caba! Toplu mezarlarla süslenmiş hayallerin pervasızlığının "dokunulmaz" bir yanı vardır da... O insan izlediği yolda şeritleri de kanla mı belirleyecektir acaba? *** Bir insan kan dökmekten bahsediyorsa. Gözlerindeki bulutlar bile kan topluyor demektir. Zavallı bir olasılık düşmüştür küçük beynine. Yalandan cesaretin uyduruk fiyakasında, fırsattan istifade kaçıp gitmesi de caba! Antidepresan takviyesi gereken böyle çıkışların sırrı falan yoktur da. Böyle bir insanın aslında nasıl bir yolculuğa çıktığını fark etmesi mümkün müdür acaba? *** Bir insan kan dökmekten bahsediyorsa. Politikayı karpuz satmakla bir tutuyor demektir. "Kan çıkmazsa para yok!" Ama karpuzların kelek çıkması da caba! Böyle biri gözlerini dört açıp aynaya baktığında. Fenalaşıp acile kaldırılması gereken bir hasta olduğunu biliyor mu acaba? *** Bir insan kan dökmekten bahsediyorsa. Frankestein filmlerinin etkisinde kalmış demektir. Karındeşen Jack de caba. Tepkileri umursamayan böyle biri... Gönüllerde öldüğünü fark edip, aslında hayatta olmadığının farkında mıdır acaba? *** Bir insanın dili kan kokuyorsa. Kimliğinin ve kullandığı cümlelerin sihri kaybolduysa. Kendisine sormak gerek. "Hayatınızda kaç kere gönüllü kan verdiniz?"
Yas ortaklığı
Şehit bir nişanlı bir başka şehidin cenazesinde nişanlısının yanına gidiyor. "Seni ancak ben anlarım" diyor. Aynı kaderin acılarını paylaşan iki insanın birbirine sarılmış fotoğrafında, o duygusallığın yansıması büyük. Onu ne can alanlar anlar. Ne cümlelerle teselli edenler. Sadece sevdiklerini kaybedenler anlar!
Mutluluk Takvimi
* Pratik konserve açacağın olsun.
* Gün bitiminde masanı topla.
* İnsanlara fazla güvenme.
* Çocuklaş.

Dillere destandı
Kalbinde aşkı
Bütün ümitleri
Bir anda bitti
Bir düğün gecesi
Yaşlı gözlerle
Mahzun mahzun baktı
Boynunu büktü
Birini severdi
Delicesine
Bütün hayalleri
Kül oldu gitti
Her yanı sararken
Davul sesleri
Bir düğün gecesi
Şehri terk etti
Hakkı YALÇIN