Fenerbahçe'de ilk yarıda orta alanda sorunlu bir duruşu vardı. Bunda Mehmet Topal'ın yokluğu baş etkendi. Savunmayla forvet arasındaki "mühendis arı" eksikliği, takımı savunmadan uzun toplarla çıkış projesine yöneltti. Sorunlu projeyi ayaklandıran Volkan Şen oldu. Volkan Şen gecenin adamıydı. Topla buluşmalarında kozmik bir tren geçiyor hissi yarattı. Penaltı yarattı, tribünlerde heyecan yarattı. Gecenin parmakla gösterilen adam oydu.
İkinci yarıda sonuç bölümüyle birlikte resim bölümü de renklendi. Artan tempo seyir zevkini de değiştirdi, skor tabelasını da. Rakip savunmanın arkasına sızmanın eylem planında, Volkan'ın yerini Alper Potuk aldı. Attığı golden önce pozisyona kattığı ihtişam gol kadar değerliydi.
Van Persie'nin çok etkili olmasa da, Kasımpaşa'nın savunmada kabuğuna çekilmesinde etkisi büyüktü. Nani hala kaçak dövüşüyor. Hasan Ali maç boyu sadakatini hiç kaybetmedi. Ozan Tufan sistemin manevi evladı ama gerçekte modası geçmiş bir dekor gibi.
Gökhan Gönül'e de parantez açmalıyım. Faul yaptığı rakibinin başını okşayan, hakemin rakibe vermediği köşe vuruşunu işaret eden adamda, diğer futbolcularda olmayan o kadar çok şey var ki.
Sonuç olarak, kim çağırdıysa galibiyeti. Galibiyet de ona gitti.
Bir ihtimal daha yoktu zaten.