Şapkasını alıp gitmesi beklenirdi, takkesi düşüp keli görünenlerin.
Demokrasinin postal tekelinde olduğu yıllar.
Kitaplar bile yasaktı.
Çiçek borsasında karanfil, inadına üst düzeyden işlem görürdü.
Göz gözü görmezdi ihanet borsasında.
Karartma yılları.
Mum ışığıyla aydınlanırdı evler.
Sinemaların yazlık olanları da vardı, ıhlamur kokardı şehirler.
Köylerde metrekareye onlarca ağaç düşerdi.
Ormanlarda bile darağaçları kurulurdu sorgusuz sualsiz.
Su da parayla satılmazdı, insanlık da. "Parayla saadet olmaz" duygusu ayaktaydı.
Limon kolonyası tutulurdu eve gelen misafirlere.
Amerikan ajanları tutulurdu, ortalığı karıştırsın kardeş kardeşi vursun diye.
İnsanlar sokaklarda kurşun yağmuruna tutulurdu.
Yağmurla sevişirdi gözler.
Sevdasına gençliğini harcayanlar için şarkılar çalardı evlerde.
İşçinin ömrünü çalardı hayat.
O zamanlar da zenginler yoksullardan çalardı.
Ekmeğini yoğururdu analar, helal süt emmiş evlatlar doğururdu, harama yan gözle bakmayan.
Bir giydiğini bütün bir yıl giyerdi.
Vurgun yerdi hayattan.
Yorgun ömründe demlenirken hüzün.
Giden ömürden gider derler ya.
Bazıları ömrünü verir de gider.
Hepsi de çok sevdiler ülkelerini.
Parmaklıklar, tel görgüler tetikte beklerken bile.
Sabahın erken saatlerinde yolları ölüme düşerdi delikanlıların.
Cellatlar ipi boğazlarına dolardı.
Tekmelenirdi tabureler insanlık ayağa düşerdi.
Ay ışığı düşerdi mavi karanlığa.
O gençlerin başları eğik düşmezdi.
Tarih bile onları yenik sayamadı.
O yüzden onlar cellatlarından uzun yaşacaklar.
Kendilerini yakan Deniz fenerleri olarak!
Baba töresi
Yakından tanıdığım birbirini seven iki genç bu yaz evlenme planları yapıyorlardı.
Önceki gün öğrendim ki ayrılıyorlar.
Kızını istemeye gelecek olanlara, kızın babası tepki göstermiş. "Ben farklı mezhepteki birine kız vermem!"
Kızın karşı tepkisi dramatik! "İntihar ederim."
Babanın cevabına bakın. "Ölürsün kurtulurum!"
Babalık töresi kızının ölümüne bile gözünü kırpmıyorsa.
Sevdaları için ölenler boşuna ölmüyor belki de!
Mutluluk Takvimi
Sen kaçan uykumsun
İkinci ruhum
Bir iç titremesi
Hassasiyetim
Gönüllü sürgünüm
Kendi sevdamda
Mahrumiyetim
Mahremiyetim
Senin gözlerinde
Kırık ışıklar
Sebebi ben miyim
Korkularının
Yazıl kaderime
Bir mühür gibi
Kaçıncı şahsıyım
Duygularının
Hakkı YALÇIN