Düşünsenize gençlere bir kereliğine uyuşturucu kullanması için, çeyrek altın veren çakallar var.
Bir kereden uyuşturucu müptelası, ardından da harika müşteriler çıkacağı için.
Bir yetkiliyle görüştüm. "Torbacıları topladık ama bitiremiyoruz" dedi.
Ülkenin her yanına yayılmış puştların, çocukları zehirlemek için nasıl organize olduklarını tahmin bile edemeyiz.
Bir ülkenin geleceği ancak böyle zehirlenir.
Uyuşturucu kullananların kanlarına karışmıştır ölüm.
Güneşi göremezler, dipte yaşarlar.
Allah'ını kaybederler, ahlaklarını.
Kulaklarının içinde yankılanan vahşi sözcükleri vardır.
Uyuşturucuya sahip olmak adına, bütün kavramlarının öznesi aynıdır. "Para, para, para!"
Uyuşturucu onlara "katil ehliyeti" verir.
Bir anda ölüm militanı olurlar.
Mintanını koklayan annelerini bile, kan revan içinde bırakırken.
Kayseri'de 25 yaşındaki uyuşturucu müptelası genç, para alamayınca 56 yaşındaki annesini defalarca bıçak darbesiyle öldürdü.
Üstelik "daha ölmeyecek misin, kaç tane canın var?" haykırışlarıyla.
Cinayetten sonra polisler sordu. "Anneni neden öldürdün?" "Bilmiyorum."
Onların uyuşturucudan başka tanrıları yokken, beyinlerinin olduğunu bile hatırlamaları mümkün değildir.
Ülkenin bilinçaltına hücum eden uyuşturucunun ödettiği bedeller, su yüzüne çıkmıştır artık.
Uyuşturucu batağında yüzen gençlerin, ülkenin damarlarında dolan tedavisi imkansız bir hastalık olduğunu kimse inkar edemez.
İntihara sürüklenmek denilen şey budur!
* * *
KLASİK FİNAL!
Tunceli'de birahanelerde çalışan 15 kadın garson şehri terk etti.
Mesele; bir mekan sahibinin müşterisini yaralamasıyla başlayan ve 5 birahanenin tahrip edilmesiyle sona eren olaylar.
20 yıldır kadın garson gerginliği nedeniyle çıkan olayların bilançosu 4 ölü, 10 yaralı.
Birayı kafaya dikerken, kadın garsonu gözüne kestirmenin, Türk erkeğinin ruhuna işlediği bilinirken.
Kadın emekçilere saygı duymayı öğrenemeyen duruşlar, iki biradan sonra tavan yaparken.
Olması gerekenler olmuş demektir.
20 yıllık alışkanlığın, klasik finaliyle!
* * *
İnsanın gözü karanlıkta da iyi görmez parlak ışıkta da.
* * *
Korsan CD'ler için sipariş veren ünlülerin, sanat adına ahkam kestiklerini görünce, onlara korsan demek yakışıksız olmaz.
* * *
26 Eylül 2013
Mutluluk takvimi
* * *
Ayrılığa mayalanmış
Bir sevdaydı bizimkisi
İçimizde inliyor zaman
Kader melekleri
Bu aşkı böyle yazmış
Şimdi çaresiz hıçkırıkları
Dinliyor zaman
Bir sevda masalıydı
Sevdik, çok sevdik
Gitmek senin hakkındır
Biz bu hasret kaybından
Ölebilirdik
Hiç kimsenin böyle
Bir sevdası olmadı
Sen benim öbür yarım
Senle bir günümü
Ömre değişmem
Yaşattığın duygular için
Sana minnettarım
Hakkı YALÇIN