Tarihi 9 Mayıs 2013

Penaltı hüneri

Doğrusunu söylemek gerekirse, maçın bütününde Fenerbahçe'den ete kemiğe bürünmüş bir mücadele bekledim.
Rakibi kuşatacak bir ihtiras.
Oysa Eskişehir'in Fenerbahçe'yi çok paslı sistemiyle maç boyu sindirdiğini izledik.
Final paraşütü penaltılarda açıldı ve Fenerbahçe Trabzon'un rakibi oldu.

* * *
Fenerbahçe uzun toplarla, rakip savunmanın hatasına yönelik bir sistemle başladı.
Eskişehir, ayağa oynayarak ve hızlı çıkarak rakip kale önünde mutlak gol hedefiyle.
Bunu da Tello'yla başardı.
Fenerbahçe'nin golden sonraki oyun anlayışındaki değişim, bu maçı kotarırım havasını yansıttı.
Webo'nun golü, Caner'in çok net pozisyonu harcaması, bir an ritmini tutturmuş Fenerbahçe'yi sahneye koydu.
Ama savunmadaki savrukluk, Eskişehir'in ani çıkışlarında, avlamaya giderken av olma duygusunu da yansıttı.

* * *
İkinci yarıda oyunun kontrolü tamamen Eskişehir'deydi.
Fenerbahçe'nin kendi alanında, bir rakibe bu kadar pas yapma şansı verdiği başka bir maç hatırlamıyorum.
Orta alan tamamen çöktü.
Emre yokları oynadı, Kuyt kaçaktı, Caner görünürde hırslı, özde dağınık.
Sow ve Webo'nun yalnızlığına ilaç olabilecek hiçbir eylem yoktu.
Aykut Kocaman bu sahneyi 75 dakika izledi. Baroni'nin oyuna girmesiyle, dengelerin değiştiğini gördük.
Heyecanın da son dakikalara kadar sürdüğünü.

* * *
Fenerbahçe penaltılarla gelen finalin ardından, elinde kalan son hazineye değerli baksın.
Üç kupalı hayalin, hiç olmazsa kapanış resitali görkemli olmalı.