Delikanlı gelinliği alır, sevdiği kıza giydirirdi. Ayakta alkışlardık. Robin Hood filmini belki de o yüzden çok severdik.
Hem film sahnelerinde, hem yolumuzun üzerinde, yüzünü lokanta camlarına dayayıp yemek dilenen adamlara acırdık.
Ama açlığını ve sefaletini böylesine sergileyen insanları sevmezdik. "İnsan sefil de olsa, gururlu olmalı" derdik.
O yüzden hayatımız boyunca Sadri Alışık gibilerini sevdik.
Şimdiki televizyon yavşaklarını değil.
Bizlerin de çok yoksul günleri oldu.
Gecekondularda büyüdük.
Aç yatmayı da biliriz, üşümeyi de.
Ama bir kez olsun, "Nerde bu devlet?" diye haykırmadık. Devletin bizler için olmadığını, çok küçük yaşlarda öğrendik.
Bizim çocukluğumuz, hayali ihracatçı yeğenlerin korunduğu, muteber ailelerin zengin edildiği yıllarda harcanmakla geçti.
Yolları aşındırmakla.
Yoksulların yanında duran şairleri severdik, saadetin parayla olmadığını söyleyen şarkıları.
Muammer Hacıoğlu'nun Nişantaşı'nda süt içen köpeklerin, çocuklardan daha değerli sayılmasına isyan eden şiirini aklımızda tutardık.
Yerde bulduğumuz gazete sayfalarını çömelir okurduk.
Hürriyet Gazetesi çocukluğumuzun gazetesiydi. Her satırına inanırdık.
Ertuğrul Özkök ve benzerlerinden sonra Hürriyet'i sildik hayatımızdan.
Gazeteciliğin üç paralık saygısı da kalmadı bizde.
Çocukluğumuzda bile, sadece çeşmelerin başında eğilirdik. Haksızlığa, adaletsizliğe boyun eğmemeyi o zaman öğrendik.
Bugün seçim meydanlarındaki yalanlara inanmıyorsak.
Bugün kaset şantajına karşı durup, demokrasinin var olmadığını haykırıyorsak.
Hukukun olmadığı bir ülkede, yetimin öksüzün hakkını yiyerek zengin olanları, "Allah'ın adaletine" havale ediyorsak.
Ve hala devletten hiçbir şey beklemiyorsak. Sebepsiz değil. Çünkü biliyoruz ki...
Bizim gibi ülkelerde, devlet de bizden yana değildir.
Gazeteler de, politikacılar da...
* * *
ÇOK EŞLİLİK HA!
Çok eşliliği teşvik edenler var.
Ülkenin aile yapısını kökünden kurutmak isteyen, ahlaksızlığı hak saymak isteyenler.
Tayyip Erdoğan'ın tepkisini alkışlıyorum. "Benim böyle bir yasayı tasvip etmem mümkün değil. Gayri ahlaki olarak bu işi yapanları da tasvip etmiyorum."
Herhalde birileri utanmıştır.
* * *
İradene hakim, vicdanına tutsak ol.
* * *
Terörün yanında duran kim varsa, o zalim terör bir gün onun da bacağını alacaktır.
* * *
28 Mayıs 2011
Mutluluk takvimi
* * *
Hayat görünmez ufukta
Umutlar hep karanlıkta
Sırtımızdan vurulduk da
Ölmüyoruz ölmüyoruz
Günler geçti beklemekle
Derdi derde eklemekle
Her akşam kuru ekmekle
Doymuyoruz doymuyoruz
Kan yağıyor gözümüzden
Dert damlıyor
yüzümüzden
Namus bildik sözümüzden
Dönmüyoruz dönmüyoruz
Hakkı YALÇIN