Tarihi 28 Ekim 2010

Yıkılacak ne kaldı

Önceki gece adamın biri ekranlara çıkmış, bir yandan sakallarını sıvazlıyor. Öte yandan "Biz bu düzeni yıkacağız" diyordu.
Kameralar eşlik ediyordu ona.
Onu ekrana çıkarma şerefine nail olan büyük gazeteci gururla eserini izliyordu.
Televizyonun patronu, yetkililer, yetkisizler, cümlesi izliyordu.
Demokrasi adına harika bir ortam!!!
Habercilik adına paha biçilmez bir görüntü!!!
***

Bunlar televizyonların, yeraltından çıkardığı yeni uygarlıklar.
Bunlar, böyle adamlara bahşedilmiş, şimdiki zamanın ürettiği demokrasi.
Televizyonları işaret etmek adına da, harika bir belge!
***

Böyle bir demokrasiyi kıskanıyor insan.
Gidenlere kahroluyor. İnsanların sadece özgür ve insani şartlarda yaşaması için mücadele edip, asılan gençlere.
Bütün suçları "Bağımsız Türkiye" diye haykırmak olan gençlere.
***

"Biz bu düzeni yıkacağız" diyen demokrasi havarilerine, yetkililerin göstermediği tepkiyi, vatandaş gösteriyor da... "Aman canım ciddiye almayın" diyorlar.
Bu ülkede 12 Eylül'den sonra en büyük darbeyi televizyonlar yaptı.
Politikacıların yapamadığını, televizyonlar yaptı.
O yüzden, artık ciddiye alınacak bir şey de kalmadı.
***

Şimdi küçüğün büyüğü saymadığı.
Büyüğün küçüğü sevmediği.
Para için her şeyi yapmanın mubah sayıldığı.
Muhbirliğin itibar gördüğü, toplumun iyiden iyiye çürüdüğü.
Popülerliğin her şeyin ötesine geçtiği.
Ve utanma duygusunun zerresinin kalmadığı bir düzenin.
Yıkılacak nesi kaldı!..

* * *
YASA TEKLİFİ
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Veysi Kaynak, Meclis'e yasa teklifi sundu. "Kamu görevlilerinin, görevi kötüye kullanma suçunda cezalar indirilsin."
Yani diyor ki..
Kamu görevlileri istediği gibi at oynatsın.
Haksız kazanç sağlayanların önü açılsın. Çok sayıda milletvekilinin dokunulmazlık fezlekesi düzenlenmesine yol açan dosyaların hükmü kalmasın.
Rüşvetin önü açılsın vs...
Böyle beyefendilerin, gelecek seçimleri beklemeden, partileriyle ilişkisinin kesilmesi gerekiyor.
Bu da vatandaşların, böyle beyefendiler için yasa teklifidir.

* * *
İnsan ahlakını bozan zenginlik değil, zengin olma tutkusudur.

* * *
Yoksullar domates fiyatlarıyla uğraşırken, zenginler İstanbul'da rezidansları kapışıyor. Kadere salça olmanın alemi yok.

* * *
28 Ekim 2010
Mutluluk takvimi
Sokaktaki müzisyene para ver.
Sabırlı ol.
Şüphede kalma, ikinci bir adım at.

* * *
Senden sevgimi
Geri aldım
Ağırlık yaptım biliyorum
Kurtulman gerek
Çelişkilerden
İyileşmeni istiyorum

Bir şeyler söylemen
İcap ederse
Eski anılara
Son bir selam yaz
Telefonum açık
İstersen ağla
Ağlamak insan
Olmaktır biraz
Hakkı YALÇIN