DR. ELİF GÜVELOĞLU

DR. ELİF GÜVELOĞLU

eguveloglu@takvim.com.tr
Tarihi 13 Şubat 2011

Şalgam antioksidan kaynağı

Birkaç gün önce, şalgam turpunun, dolayısıyla şalgam suyunun faydalarından ve kansere karşı koruyucu gücünden bahsetmiştim. Bugün de şalgam suyuna kendine has o kuvvetli boyar maddeyi veren bileşeninden, siyah havuçtan ve onun kansere karşı koruyucu gücünden bahsetmek istiyorum. 4. Uluslararası Gıda Pigmentleri Kongresi'nde, 2007'de Almanya'da yapılmış ve 'Yenilikçi Gıda Bilimi' adlı bilimsel dergide yayınlanmış bir çalışma sunuldu. Bu çalışmanın adı 'Siyah havuç antosiyaninlarinin kanser hücreleri üzerindeki üremeyi engelleyici etkisi ve metabolizması' idi. Antosiyaninler, birçok siyah-mor renkli sebze ve meyvede değişen oranlarda bulunan ve çok kuvvetli antioksidan özelliğe sahip bileşikler. Ancak her kırmızı-mor renkli gıdada renginin şiddetiyle doğru orantıda bulunmayabiliyor. Örneğin vişnenin de boyar madde oranı çok yüksek ancak antosiyanin miktarı boyama özelliği ile paralel değil. Güçlü antioksidanlar, bizi kansere karşı koruyan en önemli kalkanlar, çünkü her soluk alıp verişimizde oksijeni kullanıyoruz ve oksijenin de yan ürünleri oluşuyor. Bunlar nötralize edilmediğinde dokulara, hücrelere, daha da tehlikelisi, hücre çekirdeği içindeki genetik şifre olan DNA'ya zarar verebiliyorlar, DNA hasarı da kanserle sonuçlanıyor çoğu zaman. Neyse ki vücudumuzda doğal antioksidan savunma mekanizmalarımız var ve bunlar bu oksijen artıklarını nötralize ediyorlar. Ancak bu sistemler çoğu zaman yetersiz kalabiliyor. Çünkü serbest oksijen zararlıları yalnızca soluduğumuz havadaki oksijenin yan ürünleri ile sınırlı değiller, kirli hava, egzoz dumanı, maruz kaldığımız çeşitli kimyasallar da işin içine girince, aldığımız gıdalardaki kuvvetli antioksidanlar imdadımıza yetişiyorlar.

LÖSEMİYE KARŞI KORUYUCU SİLAH
BİLİMSEL çalışmadan, siyah havucun kansere karşı koruyucu etkisinin antioksidan gücüyle sınırlı olmadığı sonucu çıkıyor. Bu bir hücre çalışması ve kanser hücre modeli olarak da insan kalın bağırsak hücreleri ile lösemi hücreleri kullanılmış. Kanser hücreleri 24 saat boyunca, gruplar halinde, değişen dozlarda BC-ARE'ye (siyah havuç antosiyanin ekstraktı) maruz bırakılmış. Bu ekstraktın verildiği kanser hücrelerinde doza bağımlı olarak üremenin duraklatıldığı saptanmış. Bu bir hücre deneyi olduğu için bu sonuçlarla siyah havucun bir kanser ilacı olduğu düşünülmez ancak oldukça kuvvetli bir 'koruyucu kalkan' olduğu aşikar.