ERKAN TAN

İSRAİL tek başına değil, bu soykırımı ABD ve Batı ile birlikte işliyorlar... Bugün herhangi bir devlet İsrail'e savaş açsa, ABD ve Batı bütün gücüyle o ülkeye saldırırlar...

Bu arada; Müslüman ülkelerin hemen tamamının başında devlet başkanı görünümlü sömürge Valileri var. Örneğin;

Mısır'da Siyonist Yahudilerin başa getirdiği bir darbeci, Suudi Arabistan'da her hücresi ile ABD'ye ve Küreselci Şeytanlara bağlı tuhaf bir aile, İran'da tarih boyunca Sünni Müslümanlar ile savaşmış, mezhepçilikten gözü dönmüş, Siyonist Yahudiler ile savaşıyormuş maskesi ile onlara köle olmuş bir rejim var. Maalesef Müslüman devletlerin sahibi Müslüman milletler değil...
Bu devletlerin yönetimleri milletleri temsil etmiyorlar...

DEVLETİMİZİ GERİ ALMAYA ÇABALIYORUZ
Türkiye'de bizler de Recep Tayyip Erdoğan sayesinde devletimizi, Siyonist Yahudilerden, Siyonist Hristiyanlardan ve Küreselci Şeytanlardan geri almak için savaşıyoruz... Bu topluluğun 100 yıldır işgal ettikleri ve ele geçirdikleri devletimizin kozmik odalarını bunlardan temizlemeye çabalıyoruz.

Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin hassasiyetini çok iyi biliyor ve ona güveniyorum.
Bütün dünyada Müslümanların ezici çoğunluğu, Filistinliler ve bizzat Hamas'ın kendisi, doğru yerde durduğuna inanıyorlar, kendisinden razılar. Bugüne kadar yaptığı iş ve icraatları ile ulusal ve uluslararası konuşmalarındaki bütün dünyaya verdiği mesajları ile defalarca bunu görmedik mi...?

Burada defalarca yazdım; bu katiller sürüsü İsrail ancak dayaktan anlar, savaştan anlar, cihat etmeden bunları durduramayız. Recep Tayyip Erdoğan'ın da aynen benim gibi düşündüğünden ve hissettiğinden eminim. Fakat Erdoğan benim gibi değil, onun omuzlarında devletin ve hatta ümmetin sorumluluğu var.

Şu anda oyun kartlarını bilmiyoruz, kimin Türkiye'yi ne ile ve nasıl tehdit ettiğine dair kozmik gizli bilgilere sahip değiliz. İçimizde bulunan ve kalbi Siyonist Yahudiler ile bir ve beraber olanların ve bizzat Siyonist Yahudilerin sevk ve idare ettiği içimizdeki işbirlikçi oluşumların tehditlerini bilmiyoruz. O zaman Türkiye Cumhuriyeti Devletine, devlet başkanına inanıp güvenmekten başka çaremiz yoktur.

BAŞKA SES KAYITLARI DA VAR ONLARI DA YAYINLARIZ MI DİYORLAR?
CHP'nin mahkemelik olan 38. Olağan Kurultayı'nda ikinci tur öncesinde İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu'nun arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesi kaydı, firari bir gazeteci maskeli Alman kölesi tarafından servis edildi. Kurultay ile ilgili mahkeme kararı beklenirken, yasa dışı ve hatta bana göre ahlak dışı bir ses kaydının dolaşıma sokulması, Ekrem ve yancılarını ayrıca kepaze etti. Belli ki Kılıçdaroğlu ile konuşurken kendisinin bilgisi ve onayı dışında konuşmayı kayda almışlar. Kılıçdaroğlu'nun ikinci tur öncesinde çekilme kararı aldığı, İmamoğlu'na yakın bir X hesabının çirkin bir dille bu kararı duyurması üzerine vazgeçtiği zaten biliniyor.

Kendisi bütün bunları aylar önce zaten açıklamış idi... Kaldı ki ikinci tur oylamaya da katıldı. Yani hiç bir anlamı olmayan bir ses kaydı var karşımızda ve herhangi bir kanıt oluşturmuyor. Şimdi sorular şunlar: Bu kaydı kim ya da kimler yaptılar...? Birbirlerini kayda aldıkları başka böyle ses ya da görüntü kayıtları var mı...? Elimizde başka ses ve görüntü kayıtları da var yayınlarız diye tehdit mi ediyorlar...?