Erkan Tan

ERKAN TAN

Tarihi 7 Şubat 2023

Can kurtarma, yara sarma zamanı

DEPREMDE hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza şifalar, enkaz altında olanlardan hayırlı haberler almayı diliyorum.
Devletimiz, tüm imkanlarıyla ayakta ve sahada, topyekûn teyakkuz halinde...
Allah'ım yardımcımız ol... Aynı gün içinde çok büyük iki deprem gerçekleşmiştir. Çok büyük bir felaket. Devlet, millet, iktidar, muhalefet, ordu, polis, gönüllü kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları hepimiz seferber olmalıyız. Fikir, görüş, siyaset ayrılığını öne çıkartmanın zamanı asla değildir. Şimdi imdat çığlıkları arşı kaplamıştır.
Kardeşliğin gereğini yapmak, yardıma koşmak, can kurtarmak, yara sarmak vaktidir.

DEVLET TÜM İMKANLARI İLE SAHADA
İlk andan itibaren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki devlet idaresi ve bütün kurumlar, müthiş bir hız ve sorumluluk ile afete vaziyet etti. Arama, kurtarma, ilk yardım, kurumlar arası koordinasyon büyük bir hızla ve fedakarlık ile hayata geçirildi/ geçiriliyor. Bakanlar anında bölgeye ulaştılar. Öyle ki Ulaştırma Bakanı bölgede açıklama yapacağı esnada depreme maruz kaldı. ALLAH; başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, emeği geçen gönüllü/resmi bütün kurum, kuruluş ve görevlilerimizden razı olsun...

NEREDEN NEREYE...?
Daha evvel de yazmıştım, bu vesile ile yeniden hatırlatmak istiyorum. 1999 depreminde bu fakir, TV8'de görev yapıyordu. Arkadaşlarımız yayın yapmayı bırakıp enkazdan yaralı kurtarmaya çalışıyorlardı, cesetleri bulundukları yerden kaldırıp, gömemedikleri için, naklen yayınlar ölülerin yanından yapılıyordu.. Deprem bölgesine ulaşmaktan vazgeçtim, saatlerce hükümet ile afet bölgesi arasında sağlıklı haberleşme bile gerçekleşmemişti. Bu nedenle afetin gerçek boyutlarını televizyondan bizler sayesinde görüyor ve duyuyorlardı. Ne acı ki devlet; bütün kurumları ile çökmüş, batmış, bitmiş, tükenmiş idi. ALLAH bir daha yaşatmasın...

DEVLET/MİLLET GÜVENİNE SALDIRI
Kahramanmaraş ve diğer deprem bölgeleri can derdinde iken; Kızılay, AFAD başta olmak üzere, bütün kamu kuruluşlarına yönelik sistemli bir karalama ve itibarsızlaştırma kampanyası da maalesef yapılmak istendi. Devlete güveni sarsmak, milletin devletine olan inancını bozmak amacı ile korku, dehşet, panik yaymak istediler. Farklı güven odakları oluşturmaya çalıştılar. Kardeş kavgası, kaos, karışıklık peşinde olanlar, yine hemen ortaya çıktılar.
Yaşadığımız acı, tatlı her olayı bizi birbirimize düşürmek için fırsat diye görenler yine sahnede idiler. Her kılıktan üçer/beşer sosyal medya kimlikleri/hesapları tespit edildiler. Dindar, deist, ateist, sosyalist, liberal, milliyetçi, Atatürkçü görünümündeler. Ortalığı karıştırmak, devlet/millet arasındaki güveni yıkmak, milletin birbiri ile kavga etmesini sağlamak için öfke, kin ve nefret dolu yalanları yaydılar. Yalan bilgileri kasıtlı olarak yaydılar. Yüreğimizin alev alev yandığı anlarda iğrenç yalanları ortaya atarak açıkça düşmanlık yaptılar. Türkiye düşmanlığı yapan ajan provokatör geleneksel medya da iş başındaydı.

AFET ÜZERİNDEN SİYASET
Deprem bölgelerinde binlerce araç görev yapıyor. Arama kurtarma çalışmalarına 10 bin personel katıldı. Her geçen saat bu rakamlar artıyor. Kan bağışı yapılan yerlerde sıralar vardı.
Yardım etmek ve gönüllü olmak için çırpınan aziz ve asil bir Türk milleti vardı. Hal böyle iken; bir afet üzerinden siyaset yapmak, rakip partiye/iktidara laf çakmak ve böylece öne geçmek isteyenler de yine yorum ve değerlendirmeleri ile sahnede idiler. AK Partiyi ve partilileri, ısrarla iğrenç siyasi polemiklere çekmek istediler. Deprem'de görev yapan bir siyasi parti değil devlettir. AFAD/Kızılay/İtfaiye/ Jandarma/Polis/Belediyelerv.s.
Ölümün, acının, felaketin, afetin, yardım etmenin, enkazdan insan kurtarmanın siyasi partisi olur mu...?

AİLEMİZ İLE TATBİKAT YAPMALIYIZ
Ülkemizin büyük bir bölümü deprem tehlikesine muhataptır. Depremin kendisinden daha çok, kurallara uygun yapılmamış binalar ve tedbirsizlik öldürüyor. Bunlar, bilimin tespit edip bize sunduğu gerçeklerdir. Devlet, merkezi idare, yerel yönetimler uyumlu bir gayret ile bütün tedbirleri tabii ki almalı ve taviz vermeden uygulamalıdır. Ancak bizlere de çok büyük ve önemli bir ödev düşüyor. Deprem öncesinde,anında ve sonrasında neler yapmalı, neler yapmamalıyız iyice öğrenmeli, çoluk çocuğumuza da öğretmeliyiz. Hatta bütün ailemizle birlikte her sene, sanki depreme yakalanmış gibi tatbikat yapmalıyız. Geçtiğimiz aylarda İçişleri Bakanlığı, AFAD liderliğinde çok büyük ve önemli bir tatbikat yapılmıştı, bu ve benzeri çabaların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış olduk.