EMPERYALİST yamyamların, kendi sömürü düzenlerini işletmek için kurdukları sistem, sadece kendi menfaatlerinin devamı içindir.
Ekonomiye devlet eli ve müdahalesi şarttır.
Aksi taktirde; devletin büyük fedakarlıklarla vatandaşa sağladığı ücret/maaş artışları ya da diğer sosyal destekler yok olup gitmektedir.
Bu alçaklar; devletlerin ekonomiye müdahelesini de çevirdikleri film fırıldaklar ile engellediler. Aslında bu emperyalist yamyamların herbirinin memleketlerinde, devlet destekleri ve müdahalesi apaçık vardır.
Devletin; piyasaları düzenleme, denetleme, gerektiğinde kooperatifler, üretici birlikleri ve bankalar aracılığı ile bizzat ekonomik işlerekarışması kesinlikle olmak zorundadır.
SERBEST KAZIK MI? SERBEST PİYASA MI?
Devlet bizatihi kendisi; üretim tesisleri kurmak, dağıtım sürecine müdahale etmek ve hatta satış zincirleri kurarak sisteme hakim olmak mecburiyetindedir. Devletin iktisadi kuruluşlarının, korkunç zararlar ile ve kötü hatırlanmasının bir çok sebebi vardı.
Devlet iktisadi kuruluşları; yanlış uygulamalar ve yatırımlar, denetimsizlik, siyasetçilerin/ bürokratların çiftliğine dönüştürülmesi gibi hatalar ile iflasa ve milletin sırtında ağır bir yüke dönüşmüşlerdi. Ancak şimdi bütün bunlardan dersler çıkartıldığını ve hepsinin önlemlerinin olduğunu görüyoruz. Bambaşka bir dünyada ve zamandayız. Günümüzde ülkemizde; çok başarılı, dünya çapında, sermayesi/mülkiyeti tamamen kamuya ait, her alanda faaliyet gösteren dev şirketler vardır. Devletin gerek gördüğü alanlarda faaliyet gösteren şirketler ile vatandaşa hizmet etmesi, asla teşebbüs hürriyetine engel teşkil etmez. Tam aksine serbest piyasa ekonomisine ve teşebbüs hürriyetine hizmet eder. Serbest piyasa ekonomisi asla insanları acımasızca kazıklamak olamaz ve değildir... Eğer devlete ait olmasalardı; salgın hastalık döneminde Ziraat Bankası, Halkbank ile Vakıfbank tarafından, toplumun her kesimine uzanan kredi ve destek dokunuşları mümkün olabilir miydi...?
Vatandaş, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'dan ve Cumhur İttifakından; gıda/sebze/meyve fiyatlarındaki fahiş artışlar konusunda da çok önemli icraatlar umuyor ve bekliyor...
DOLAR, PETROL VE MUHALİFLERİMİZ
Dünyada savaş nedeni ile petrol ve doğal gaz fiyatları adeta çıldırmış iken; benzin ve mazot fiyatlarındaki yükseliş üzerinden, iktidara ve iktidarı destekleyen bizlere laf sokmaya çalışanlar var. Dünyada petrol ve doğalgaz fiyatları adeta uçmuş iken; bu ürünlerin değeri Amerikan doları ile belirleniyor iken; memleketimizde de hepimize yetecek petrol çıkartılamıyor iken; siz iktidar olsaydınız benzin, mazot fiyatları artmayacak mıydı...? Sizler nereden ucuz petrol bulacaktınız...? Peki Amerikan dolarını size tüm dünyadan daha ucuza mı verecekler...? Hükümet petrol ve doğal gaz artışlarının büyük bir bölümünü devlet olarak üstlendiğini, geri kalanını vatandaşa yansıttığını söylemedi mi...? Siz neyi öneriyorsunuz...? Bu soruların hiçbirine milletin hayrına olacak bir cevabınız yok ama sürekli gerçekleri yamultarak kafa karıştırıyorsunuz...
ERDOĞAN, TÜRKİYE VE ATEŞKES UMUDU
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu; Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla, 10 Mart'ta Antalya Diplomasi Forumu'nda, üçlü formatta görüşeceklerini açıkladı. Demek ki neymiş; hem Rusya hem de Ukrayna ile en güçlü ve en güvenilir ilişkilere, Başkan Erdoğan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti sahipmiş...