Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 14 Aralık 2022

Büyük ortak!

ASLINDA Suudi Arabistan'ın Arjantin'i yendiği maçtan sonra yazmayı düşündüğüm noktalar vardı.
Katar'ı buraya taşıyacaktım.
Ancak kısmet bugüneymiş.
AVRUPA BİRLİĞİ Katar üzerinden sarsılıyor. Bir yanda muhteşem bir organizasyon, müthiş bir dünya kupası, haliyle Katar'ın prestiji, diğer yanda ise AVRUPA'da kopan RÜŞVET fırtınası... Peki neler oluyordu?
Bu kıyamet neden koparılıyordu?
Kim kimden ne istiyordu?
Gelin perdeyi birlikte aralamaya çalışalım.
ABD Başkanı Biden, göreve geldikten sonra KÖRFEZ'den görüştüğü ilk lider Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani oldu. 1 Şubat'ta Beyaz Saray'da bir araya gelerek, "İran nükleer dosyası, küresel enerji kaynaklarında istikrarın sağlanması ve Afganistan" dahil birçok bölgesel ve ikili konuyu masaya yatırdı. ANA TEMA GAZ'dı! Küresel enerji kaynakları ve istikrar tabelasını böyle okumak durumundaydık. Ancak görüşmenin ANA FİKRİ çok önemli ve değerliydi.
Biden, 'Katar ile ABD arasında 50 yıllık bir ortaklık olduğunu, Katar'ın on binlerce Afgan'a ev sahipliği yaptığını, Gazze ve Filistinliler meselelerinde de önemli roller üstlendiğini' ifade ederek, Doha ile Washington arasında son 50 yılda derinleşen stratejik ortaklığın bir nişanesi olarak Katar'ı "NATO üyesi olmayan büyük ortak" olarak tanıyacaklarını ve bu konuda Kongre'yi bilgilendirdiğini duyurdu.
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani de söz konusu görüşme sonrası "Biden'ın Katar'ı "NATO üyesi olmayan büyük ortak" olarak tanımasının iki ülke arasındaki ilişkilerin gücünü gösteriyor.
Daha büyük ortaklıklarımız olacak..." açıklaması yaptı.
Pentagon Sözcüsü John Kirby de "Katar bunu fazlasıyla hak ediyor" dedi.
NATO üyesi Türkiye, Katar'ın NATO üyesi olmayan önemli müttefik (MNNA... Major non-Nato Ally) statüsü almasına katkı sağlıyordu. Tarihler 2005'i gösterdiğinde Türkiye bunun startını İstanbul'da veriyordu. Bu adım Doha'nın büyük ülkeler ve uluslararası koalisyonlarla ilişkilerindeki konumunu da haliyle güçlendiriyordu.
Tabi bu hikayenin öncesinde ise KATAR'ın, KÖRFEZ ülkeleri tarafından çevrelenip ambargoya kadar giden uygulamalarla sıkıştırılması da vardı. Neyse...
ABD'nin bugüne kadar "NATO üyesi olmayan önemli müttefik" olarak tanıdığı 18 ülke bulunuyordu. ABD'de ilk kez 1987'de geçen bir yasa ile dönemin Başkanı Ronald Reagan tarafından Avustralya, Mısır, İsrail, Japonya ve Güney Kore bu kategoriye alındı. Katar bu grubun içinde şimdi bambaşka bir güçle bulunuyordu...
Buraya bir nokta koyup AVRUPA'ya dönelim...
Tarihler Nisan 2022'yi gösterirken ajanslara Katar ile ilgili bir haber düşüyordu...
AB, Katar vatandaşlarına vizesiz AVRUPA kapısını açıyordu... Katarlılar 90 günden kısa süreli iş, turizm ve özel seyahatleri için vizeye ihtiyaç duymayacaktı.
AB körfez açılımını sürdürüyor, bu adımın ilerleyen tarihlerde KÖRFEZ'deki diğer ülkeleri de kapsamasının önünü açıyordu.
Derken DÜNYA KUPASI başladı. Katar muazzam bir organizasyona imza attı...
Turnuvanın 10. günü de ABD'den yüklüce silah satışı gerçekleşti. ABD'nin, Katar'daki El- Udeyd Hava Üssü'nde çoğunluğu hava kuvvetlerine mensup yaklaşık 13 bin askeri bulunuyordu. El- Udeyd, ABD'nin Körfez'deki en önemli askeri üslerinden biri olma özelliğini taşıyordu. Bu denklem üzerine NATO DIŞI BÜYÜK MÜTTEFİK tanımı geliyordu...
Tam bu evrede AB, Katar'ı da içene alan bir programla VİZESİZ seyahatin ve yakınlaşmanın önünü açmak istiyordu.
Katar'la başlayacak ortaklığın sonrasında Körfez'e yayılması amaçlanmaktaydı... Ve bunun startı da PAZARTESİ günü yani 2 gün önce verilecekti!
Ancak Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nun Yunan üyesi Eva Kaili üzerinden resmen deprem yaşandı!
Kaili'nin Belçika polisi tarafından "Suç örgütüne iştirak, kara para aklamak ve yolsuzluk" suçlamasıyla gözaltına alınması Brüksel'i adeta salladı... Kaili, Katar lehine maddi çıkar karşılığı AB kurumlarında yasa dışı lobi yapmakla suçlanıyordu.
Katar üzerinden estirilen fırtına çok daha başka kişileri de işin içine çekecek gibi durmaktaydı. Kaili, AP'nin 14 başkan yardımcısından biriydi.
AP'den 7 bin 146 euro aylık alırken, kendisine yine ayda 4 bin 778 euro yol ve diğer masraflar için ödeniyordu.
Kaili, AP'nin Körfez'deki Arap ülkeleriyle kurduğu Alt Komite'de görev almaya başlıyor ve ilişkiler orada canlanıyordu.
Katar üzerinden esen fırtına şiddetlenince DANİMARKA topa giriyordu... Önemli isim Niels Fuglsang, "Eğer satın alınabiliyorsak, Avrupa Parlamentosu üyeleri ve diğer politikacılar belirli şeyleri söylemek, belirli şekillerde oy kullanmak için satın alınabiliyorsa, bu bir rezalettir.
Bu durum Avrupa'yı daha da zayıflatır. Hatta sonunu bile getirebilir..." çıkışına imza atıyordu... Avrupa Birliği'nde hemen hemen herkes bu olay için "Utanç verici ve tahammül edilemez" yorumu yapmaktaydı...
Olay doğru mu? Ne kadarı gerçek? Böyle bir adım atıldı mı? Tam olarak bilemiyoruz.
Ancak Avrupalılar'ı Katar'a karşı çifte standart uygulamakla suçlayan Kaili'nin "AB ülkelerinin enerji krizini hafifletmek için Katar'dan sıvılaştırılmış doğal gaz satın almaya çalışırken, aynı zamanda göçmen işçilerin sömürüldüğü gerekçesiyle Dünya Kupası'nın boykot edilmesini istemeleri akılla çelişmektedir..." yorumu da hafızalardaki yerini korumaktaydı...
Katar, 2017'deki KÖRFEZ ambargosundan sonra ABD'ye hızla yaklaşan küresel etkiler doğurabilen bir güçtü.
AB de Katar üzerinden bölgeye inmek istiyordu.
Çabaları da ortadaydı. ABD işlemi tamamladı! Ancak AVRUPA ise yaklaşmak istediği KATAR üzerinden bir fırtınaya tutuldu...
Kim yaptı? Neden yaptı?
Soru çok! Sanırım cevap ortada. Ne dersiniz...
Küresel kavga tüm hızıyla her cephede devam ediyor. Ne hikmetse bütün aşamalarda kaybeden AVRUPA BİRLİĞİ oluyor...