Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 28 Mayıs 2013

Haritaya dikkat

Erdoğan'ın "Gelecek yıl 3 seçimi birden yapabiliriz" demesi, Kozakçıoğlu'nun ölümü, Medet Ünlü'nün infazı, Hizbullah'ın Türkiye'yi tehdidi, CHP'de işlerin giderek karmaşık bir hal alması, gizli toplantılarda AK Parti'yi nasıl durdururuz diye tartışılması, İran'ın "Savaşı ilk çıkaran biz olmayız" demesi, 28 Şubat soruşturmasında Genelkurmay eski Başkanı Karadayı'nın BİR NUMARA olarak öne çıkması, aynı çerçevede Demirel'in izlerinin görülmesi, Cindoruk ve birbirine benzemeyen arkadaşlarının aynı cephede buluşması akıllara tek bir soruyu getiriyor: NELER OLUYOR?
Anlamak için geri gitmek şart...
Cumhuriyet'i, Osmanlı'yı, dünü, bugünü yorumlamak için derin tarih bilgisinin yanı sıra finans ve iktisat gözlüğü masada bulunmalı! Yoksa sonuç fiyasko olur!
Coğrafi keşiflerden sonra İspanya ve Portekiz gibi iki ülke öne çıksa da İngiltere aklıyla gücü eline geçirmeyi başardı. Denizlerdeki ve uzak kıtalardaki hakimiyet HAMMADDE üzerine kurulmuştu! Kraliyet'in kurduğu bu çatı 4 asır hiç aksamadan yürüdü! Asya'dan Brezilya'ya kadar olan bölge İngiliz egemenliğindeydi! Her toprak parçasını etüd eden Londra hem ürünleri değişik coğrafyaya taşıyor hem de ulaşım yollarını çeşitlendiriyordu. Dünya üzerinde ördüğü ile büyüdükçe büyüyordu! Güneş batmayan imparatorluk haline geliyordu! Kauçuk da, pamuk da, ipek de, petrol de onların kontrolündeydi!
İki dünya savaşı pastanın değişik şekillerde paylaşımını mecbur kıldı.
İngiltere'nin 400 yıl süren hakimiyeti son buldu! Cetvelle çizilen sınırlar da dahil olmak üzere meydana gelen ULUS DEVLETLER eski tip sömürüye kapılarını kapadı! İngilizler burada zorlandı. Küresel güç olma kabiliyetlerini kaybettiler. Bunu gördükçe de ÇİN'e yanaştılar. Bunu da Rothschild gibi aileler üzerinden yaptılar. Kraliçe ile doğrudan ilişki kurabilen bu güçlü aileler Council on Foreing Affairs, Chatham House, IMF, Dünya Bankası, düşünce kuruluşları gibi yapıların içine sızarak MODERN ŞÖVALYELER gibi çalıştılar!
Amerika'yı Amerika'nın içinde ele geçirdiler...
Zaten bu ailelerin gücünü faiz, döviz ve borsa üçgenine sıkışan TÜRKİYE'de çok sık görüyorduk! Tek bir KREDİ KARTIYLA yüklüce borçla yaşayan ve gelecek planları olmayan insanlar yaratmaktı amaçları! Finansla, para hareketleriyle zenginliklerine zenginlik katmak için savaşıyorlardı!
Önlerindeki en büyük engel de iki büyük savaştan sonra ortaya çıkan ULUS DEVLETLERDİ! Bunların yok olmasını, küçük parçalara ayrılmasını istiyorlardı! Tıpkı Fransız Devrimi'nden sonra oluşan iklim gibi para ve malın serbestçe dolaşımını talep ediyorlardı!
Yani kredi kartı bütün sınır ihlallerini yapacak güce sahipti! Cüzdandaki bir kart hem para hem de pasaport yerine geçecekti!
Onların planı buydu!
Bir de bunun yanında sahibi oldukları iletişim araçları ile manevi dünyaya ait ne varsa erozyona uğratmak gibi misyonları vardı!
Zaten dünya basınına baktığınızda sahiplerinin kim olduğu çok açık ortadaydı!
Mesela, Türkiye'de bütün basın patronları ÇORUMLU olsa garip karşılanmaz mı?
Karşılanır elbette!
Basındaki tek seslilik paranın merkezi konumunda olan Dünya Bankası gibi önemli kuruluşlar için de geçerliydi!
Bankanın başkanlarını incelediğinizde karşınıza hep perde arkasında kalan ailelerin kararları çıkıyordu! Sir James Wolfensohn, Paul Wolfowitz, Robert Zoellick gibi isimler bunlardan birkaçıydı!
Mesela Dünya Bankası Başkanı olarak görev yapan Wolfensohn, Rothschildler'in en güvendiği isimlerden biriydi! Banka hareketlerine baktığınızda onların isteklerinin yerine geldiğini görürsünüz! Sonra şirket kuran BAŞKAN sermayeyi de bu aileden buluyordu! Bir yandan banka, bir yandan şirket, bir yandan da ROCKEFELLER'in vakfını yönetiyordu!
İngiltere Kraliçesi de bütün bu hizmetlere karşılık "SIR" ünvanı veriyordu! Dünya geneline yayılan bu yapı Türkiye'yi de 41 kişiden oluşan gizli bir masa ile yönetiyordu!
Kimin Cumhurbaşkanı, kimin Başbakan, kimin paşa olacağına bu yapı karar veriyordu! Halk sadece BASIN yoluyla yapılan yönlendirmelerle sonuca katkı veriyordu! Sokakları etkileyecek SOPALAR her zaman değişiyordu!
Amerika'da üretim yaparak kazanan sermaye sahipleri de bunlardan rahatsızdı! 12 Eylül'de BARONLARIN Kenan Evren'e yaptırdığı darbe Amerikan milli kanadını da uyandırdı!
Uyansalar da 10 yıl sonra Rusya'yı kaybettiler! Çünkü bu yapı ile baş etmek hiç de kolay değildi! Çünkü elinize silah da bomba da alsanız karşınızdaki HESAP NUMARASI ile, kredi kartı ile, para ile konuşuyordu!
Dengeyi bozmak için tek şans ARAP PARASININ yönünü değiştirip bunların elinden almaktı! Hedefin Türkiye olduğu bir ülke başka türlü ayakta kalamazdı! 41 kişinin bağlı olduğu masa yönetmeye devam ederdi! Türkler hiçbir zaman iktidara gelemez, seslerini çıkaramazdı!
Ankara'da yıkılan o masa şimdi İSTANBUL'da...
Sevr'de hayata geçirilmeye çalışılan haritaya bir bakın!
Türkiye kaç parça, göreceksiniz!
Dönelim başa...
Sıraladığımız bütün çatışmaların temelinde Türkiye'yi küçültmek isteyen gücün parmağı var! Bunu başardıkları an tüm bölgenin haritası bir günde değişecek! Bize neresi düşer bilinmez ama piyonların büyük pay alacağı kesin!
Birileri milletleri, dinleri bu coğrafyadan kazımak istiyor! Bunun önündeki en büyük engel de TÜRKİYE... ULUSAL AMERİKA bunu bildiği için Ankara'nın her dediğine razı oluyor! Siz "Obama problem çıkarıyor!" diyenlere inanmayın!
İki ülkenin yaşaması için işbirliğinden başka sapacakları bir kulvar yok! Ruslar da bu kervana dahil! Zaten arayı bozmak için Çeçenler üzerinden operasyon yapılıyor!
Avrupa'da yaşayan KRALLIKLARI arkasına alan GÜÇ rahat durmayacak!
Cumhurbaşkanlığı seçimlerini BÜYÜK KRİZE dönüştürmek ve içeride SünniŞii kavgası hedefleniyor!
Hizbullah mı?
O da bonus!
Unutmayın! İçeride yaşadığımız her mücadele aslında BATI'nın kendi içindeki savaşının yansıması!

NOT: Ömer Özkaya'nın kaleme aldığı "Amerikan İstihbarat Belgeleriyle Kürtler" isimli kitabı muhakkak okuyun!
BATI'nın ne düşündüğünü açık seçik anlayacaksınız!