Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 18 Mayıs 2012

Mehmet Özbay...

Yakın dönemin en karanlık, en gizli, en merak edilen ismi...
Çatlı'ya KİMLİĞİNİ verdi.
Bazen kendi, bazen de REİS, yani Çatlı oldu! 28 Şubat, Susurluk, derin devlet, Ergenekon gibi aynı yere açılan KARANLIK kapıların üzerine gidilirken Mehmet Özbay'ı atlamamak lazım. Özellikle 28 Şubat'ı çözmek için o şart!
Konuşursa çok şey değişir! Galiba hala ABD'de...
Daha önce yazmıştım...
Rahmetli Erbakan, olaylı Libya gezisine çıkmadan İSTANBUL'daki BARONLAR düğmeye bastı. Bir taşla iki kuş vuracaklardı.
Amerika'da CIA Başkan Yardımcısı George Tenet ile askerlerin buluşmasından sonra geri sayım başladı. Operasyonun üssü CIA'nın Akdeniz'deki merkezi MALTA'ydı. Konuyla ilgisi yok ama bizim bazı büyük şirketlerin üssü de MALTA'dır. İlginç değil mi?
Neyse...
Kaddafi'ye, Hoca'nın koalisyon ortağı Çiller'i kötülemek için hızlı bir koşuşturma başladı.
ABD-Malta-İstanbul arasında görünmeyen bir köprü kuruldu. Malta'da suikasta kurban giden FETHİ ŞAKAKİ'nin ölüm emrini verenlerin arasında ÇİLLER'in de görünmesi için olağanüstü çaba harcandı. En büyük EFORU bizim MEHMET ÖZBAY harcadı. İstanbul'da bir anda ÜNİVERSİTE sahibi olan genç adam ve Özbay, sık sık MALTA'da buluşmaya başladı. Biri ABD'den evrak getiriyor, diğeri de güncelleme yapıyordu!
Çatlı'nın can dostu Özbay genelde REİS olurken MALTA'da ise kendisi olmayı seçiyordu. Hoş Çatlı'nın ne zaman başı sıkışsa "Mehmet Özbay benim" diyerek ortaya çıkıyor, Çatlı'yı kurtarıyordu. ÇİFT KİŞİLİKLİ Özbay, Kaddafi'yi delirtecek ne kadar malzeme varsa kapıp gelmişti. Bir otel odasındaki yoğun çalışmalardan sonra Libya'ya gönderilecek belgeler hazırlanmıştı. Erbakan'dan önce belgeler KADDAFİ'ye iletildi. Çılgına dönen Kaddafi "Sen nasıl CIA'ya hizmet eden biriyle hükümet kurarsın" diye HOCA'ya çıkıştı. 28 Şubat'a giden yoldaki en büyük taş böylece döşendi...
Mehmet Özbay'ın İstanbul'da sıkı dostları vardı. 28 Şubat'ı patronların yaptırdığını gösteren en büyük DELİL, Özbay'ın ilişkileriydi. Oturup kalkmadığı adam yoktu. Hiç olmadık yerde karşınıza çıkıyordu.
Mesela yıllar önce Emlak Bankası Mensupları
Emekli ve Yardım Vakfı, çok lüks bir DÜKKANI kendisine kolayca kiralıyordu!
Türkiye bilmezken, Mehmet Özbay'ı tanımazken BANKA tanıyordu! Tesadüfe bakın ki o sıralarda bankanın başında geçtiğimiz günlerde Kürşat Tüzmen'le kavga eden Aydın Ayaydın vardı. İstanbul sermayesiyle iç içe olan Ayaydın'ın bu isimden haberi var mıydı bilmiyorum... Ama birileri biliyordu...
Kaçak olan Bedrettin Dalan ve vakfında yer alan bazı isimler biliyordu. Bir ara, ABDİngiltere ve Türkiye arasında mekik dokuyan YAHUDİ Soli Ovadya isimli bir kadınla ortak ŞİRKET kurdu. Şirketin adı JAPET'ti...
Herkes gibi o da TİCARET yapabilirdi.
Bunda bir gariplik yoktu.
Ancak garip olan şuydu:
1993-95 arasında tek bir ihale alıyordu...
O da Alarko Holding'in Alkent Sitesi'ndeki DEKORASYON işiydi...
Daha sonra hangi işleri hangi isimle yaptığı bilinmiyor. Ama ilişkileri hep sağlam ve canlıydı!
Bir dostum yıllar önce "Türkiye'nin bilmediği bazı özel isimleri PATRONLAR bilir, hem de nabız atışına kadar" demişti...
Özbay gelse ve savcıya konuşsa...
Hem ABD-İsrail'in gerçek yüzünü hem de bunların içerideki uzantılarının net fotoğrafını görürüz...
Olur mu? Zor...
ÜÇ NOT:
*
İçerideki PAŞALAR arasında çok ilginç jestler oluyormuş. Çetin Doğan Paşa, yanına kimseyi istemeyen İlker Paşa'ya semaverinde ısıttığı yemeğe İtalyan sos hazırlayarak "HOŞGELDİN" demiş...
Jesti gören İlker Paşa, Çetin Paşa'ya dönerek "Bizimkiler gözlük kabında baklava sokmayı akıl edemediler hala" diyerek mesajı vermiş... Çetin Paşa bu sözden sonra çok bozulmuş!
14 Mayıs doğumlu olan Çevik Bir Paşa doğum gününü yalnız geçirmiş. Görüş olmadığı için gelen telgrafları okumuş, gözleri dolmuş...
* Ankara'dan sevdiğim bir dost 12 Eylül'den sonra çıkan bir manşeti hatırlattı...
Sivil olarak ilk kez Bolu ve Sakarya'da halka hitap eden Evren, şöyle dedi: "Biz zararlı dedikçe inadına parti kuruyorlar!"
*
Aynı yıla ait bir başka manşet...
Eşeğin intikamı: Eşşoğlu eşşek diyerek kendisini döven sahibini hastanelik etti!