CHP büyük bir savruluş içinde kıvranırken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlık dosyaları TBMM Genel Kurulu'na geldi. Kılıçdaroğlu da çıktı, tuhaf konuşmalarla ucuz kahramanlık yaparak, şunları söyledi: Eğer benim dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz, vatan hainisiniz. Sizden mi korkacağım ben?
Kılıçdaroğlu ile HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın da aralarında bulunduğu 18 milletvekiline ait dokunulmazlık dosyaları TBMM Başkanlığına sunuldu. Atatürk'ün kurduğu ama maalesef Kandil'in bile takdirini kazanan CHP çıkmaz sokakta. CHP ipini nereden tutsanız elinizde kalıyor. Adeta freni patlamış bir araç gibi yıka yıka gidiyor. Kemal bey, bu çıkışın Kandil'in güdümündeki PHDP ile ortak Anayasa çalışması yaptığın skandalı örtmeye yetmez.
Parti içindeki ulusalcıları, Atatürkçüleri temizleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve polit bürosu, almış başına gidiyor. Anadolu'ya, Aziz Millete bakmayı bırakmış, gözünü yabancı mahfıllere çevirdi. Partinin önemli isimleri ABD'den yardım talebinde bulunuyor. Hatta yalvarıyor. Ortaya vizyon koymak yerine gözlerini, kulaklarını küresel güçlerden ayıramayan bir CHP var. Bardağı devirmek, testiyi kırmak CHP'yi yöneten Kemal Kılıçdaroğlu polit bürosunun hünerleri olarak göze batıyor.
ABD'nin yeni Başkanı Biden'e hayranlıkta kimseye alan bırakmamak. HDP aşkında sınır tanımamak, FETÖ'cü hainlere kol kanat geren Kemal bey, Avrupa'ya selam çekmekten de geri kalmıyor. Atatürk'ün kurduğu CHP'nin dış ilişkilerinden sorumlu genel başkan başdanışmanı Ünal Çeviköz'ün Joe Biden'dan 'beklentileri'ne yönelik sözleri 'manda tartışması'na neden oldu. CHP ve manda yakınlığı artık herkes tarafından kabul ediliyor. Çeviköz, Akdeniz'den çıkmaması, Suriye'den geri çekilmemizi istiyor. Çünkü aklında Washington var Ankara yok.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "CHP´li Ünal Çeviköz´ün yabancı otoritelerden demokrasi talebinde bulunması vahim bir yaklaşımdır. Türkiye'nin Libya'da ambargoyu ihlal ettiğine dair şikâyetini Amerikalılara iletiyor, Biden'dan Türkiye'de demokrasi talep ediyor. Demokrasi anlayışı ithalat demokrasisi olan bu anlayış, yabancı otoritelerden meşruiyet tedarik etmeye çalışıyor. Başkalarından demokrasi talep etmek için yabancı otoritelere siyasi arzuhal yazmak utanç verici bir siyasi savrulmalıdır. Bu zihniyet başkalarından medet ummak ve kendi ülkesini şikâyet etmek gibi gayrı meşru bir yoldadır. CHP yöneticileri vesayet zihniyeti ile yıllarca yurt içinde yaptıklarını şimdi siyasi ithalat yoluyla elde etmeye çalışıyorlar. Bizden alacakları cevap Atatürk'ün veciz ifadesidir: 'Manda ve himaye kabul edilemez" dedi.
Hangi CHP'li bu sözleri eleştirebilir. Düşünebiliyor musunuz, Kandil'in partisi ile Anayasa yapan Kemal bey, "Eğer benim dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz, vatan hainisiniz. Sizden mi korkacağım ben?" diyor. Ucuz kahramanlık dönemleri, tarih oldu Kemal bey…