CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu her İngiltere ve Almanya'ya gidişinde, muhakkak garip işler oluyor, tuhaf ve manidar çıkışlar yapıyor. Ekonomik darbe teşebbüsleri başlatılırken İngiltere'ye gitmiş, Londra'da Türkiye'de "Demokrasi yok" çığlıkları atmış, dönünce kara ekonomik tablolar çizmişti. Birkaç gün önce Almanya'ya gitmiş, derin temaslar ve derin konuşmalar yapmış, Berlin'de "Bize yardımcı olun" diyerek Alman dostlarından yardım istemiş, ardından PKK'lılar ile sarmaş dolaş resimler vermişti. HDP-PKK ile yerel seçim ittifakları mesajı verip döndükten sonra, bir baktık, aniden Kıbrıs'a gitti ve döndü. Aday belirleme seansları içindeyken, aniden KKTC'ye gitmesi de manidar bulundu. Biliyorsunuz, Almanya, Kıbrıs Rumları ile sarmaş dolaş, Kıbrıs'ın ekonomik alanından çıkacak petrol-doğalgaz'ı Almanya'ya çekecek boru tezgâhları kuruyor.
Kemal Klıçdaroğlu'nun Almanya seferinden döner dönmez Kıbrıs'a gitmesi, ne iştir acaba? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, KKTC'de konuşuyor: CHP, Kıbrıs davasına en başından beri sahip çıkan bir parti imiş.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmüş. Manidar olan, Almanya sonrası aniden Kıbrıs'a gidişi, 'sel oldu, ondan gittik' diye açıklama yapabilirler!
CHP'de Avrupa ve Amerika solcularının kavgası
CHP'de değişik mevzilerde değişik savaşlar var. CHP Genel Başkanı ve Politbürosu ile parti teşkilatları arasında, Muharrem İnce'ciler ile CHP Genel Merkezi arasında, günlerdir İstanbul adayı olmasına rağmen dikkate alınmayan Gürsel Tekin'le Kılıçdaroğlu arasındaki kavgalar bir tarafa, sessiz ve derinden CHP'nin Avrupa solcuları ile Amerikan solcuları arasında, Kılıçdaroğlu sonrası koltuk kapma mücadelesi göz batıyor. CHP'nin Avrupa solcularının liderliğini 10 Aralık'cılar -Teşkilat Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu yapıyor. Amerikan solcularının liderliğini, İzmir Milletvekili, IMF valisi Kemal Derviş'in çekirdek kadrosundan Selin Sayek Böke yapıyor.
İçlerinden yeni yıldız olarak Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu'nu çıkaran 10 Aralık Hareketi Sözcüsü Prof. Dr. Burhan Şenatalar geçen yıllarda "Solda kapsamlı bir yenilenme süreci zorunlu" temalı bildiri yayınlamıştı.
"Sorun toplumun siyasete en geniş ve etkin biçimde katılımını savunmak yerine bazen açık, bazen kapalı biçimde ordunun siyasete müdahalesini savunmaktır. Sorun özgürlükçü, katılımcı, eşitlikçi bir vizyon ve buna uygun politikalar geliştirmek ve ortaya koymak yerine sadece laiklik ve cumhuriyet temalarına kilitlenmektir. Sorun büyük sermayeden icazet beklemektir."
IMF-Dünya Bankası'nın güvenilir adamı Kemal Derviş'in rahleyi tedrisatından geçen CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, eğer İzmir Belediye Başkanı olursa seyredin siz 31 Mart sonrası CHP'deki çıngarı. Kemal Kılıçdaroğlu yolcu, gelenler Batı rüzgârlı solcu.
Vesayetçi odaklar direnişte!
Gözler yerel seçim, ittifak, aday belirleme işlerine çevrilmişken, Eski Türkiye vesayet odakları boş durmuyor.
Danıştay'da bir şeyler oluyor. Önce, Ant konusu, şimdi "Eski Türkiye" özlemiyle pusuda bekleyen FETÖ'cü ve komünist vesayetçiler Danıştay'da hamleler yapıyor. Halkın Kurtuluşu Partisi'nin başörtüsü yasağı getirme planlı hamlesi, Danıştay 2. Dairesi'ne takıldı. Yürütmeyi durdurma talebini 1 üyenin karşı oyunun ve bir savcının görüşleri çok dikkati çekiciydi. 4 üye reddediyor ama Karşı oy kullanan üyenin "Anayasanın 2. maddesinde yer alan 'laiklik ilkesi' varlığını korudukça, hukuken kabul edilemez" demesi düşündürücü. Aman dikkat, vesayetçi odaklar uyumuyor. Tatil yapmıyor.