Evet. Açık açık konuşalım.
Derin Amerika'nın, Türkiye'nin kendisine yeni stratejik ortaklıklar kurmaya başlamasından ve yakın coğrafyamızda kendisine yeni bir dünya yaratmasından (Türkiye ekseni) uykuları kaçıyor.
Nefes borularını kesmemizden, yeni hegemonik haritalarına müdahale etmemizden tedirgin oluyorlar. Türkiye Başkanı Tayyip Erdoğan, derin ABD'nin gelecek oyunlarını 3 DÜNYA PROJESİYLE bozdu.
1) MÜSLÜMANLAR'IN BİRLİĞİ: Erdoğan'ın İslam İşbirliği Teşkilatı Başkanı olarak gerçekleştirdiği hamleler, İslam dünyasına örnek oldu. Konuşmalarında işaret fişekleri bulunuyor:
"İslam dünyasının üzerinde ciddi operasyonlar yapıyor.
Müslümanlar birbirine kırdırılıyor. Akan kan, dikkat edelim Müslüman kanıdır.
Ölenler ve öldürülenler, Müslümanlar'dır.
Sorunlarımızı birlikte halletmeliyiz, onlara bırakmamalıyız. Bizim birbirimizle konuşmak için aracılara ihtiyacımız yok. Biz gönül diliyle zaten konuşuyoruz. Tüm anlaşmazlıkları, farklılıkları bir kenara bırakarak birlik olmamız zorunludur. Çare buradan geçer."
2) ÇİN'İN YENİ İPEK YOLU PROJESİ'NİN DEMİR VE DENİZ AYAĞINDA TÜRKİYE VAR... (KANAL İSTANBUL-KARADENİZ, BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU, KIBRISMAGOSA/ MERSİN LOJİSTİK ÜSLERİ...)
3) AFRİKA DERİNLİĞİNDE TÜRKİYE: Türkiye'nin Afrika Kıtası'ndaki büyükelçilik sayısı 41'e çıktı. Son yıllarda, önemli stratejik hamleler dizisini gerçekleştiren Başkanımız Tayyip Erdoğan, ağırlıklı olarak AFRİKA BOYNUZU olarak bilinen bölgeye yöneldi.
Bu bölge, Kızıldeniz'in ve Babü'l-Mendep Boğazı'nın jeopolitik konumu, gerek bölgesel gerekse uluslararası açıdan büyük önem arz ediyor. Çünkü Kızıldeniz, Asya ve Afrika kıtalarını birbirine bağlamakta.
Bu noktada, Türkiye, Somali ve Cibuti'de üs kurdu. Etiyopya, Kenya, Uganda, Tanzanya, Cibuti, Kongo, Sudan ile Türkiye ilişkileri geliştikçe, bölgede İslam'ın kalesi Türkiye Yüzyılı yaşanacaktır.
İŞTE BU 3 DÜNYA PROJEMİZLE, Başkan Erdoğan, yeni jeo-stratejik hamleler yaparak 21'inci Yüzyıl'da, Amerika'nın global hegemonyasına karşı en büyük, en güçlü tepkiyi ortaya koyuyor.
Türkiye'nin çok yönlü çıkışları, küresel güçler, Çin ve Rusya tarafından da dikkatle takip ediliyor. Avrasya bölgesinde ve Ortadoğu- Afrika'ya inen alanda jeostratejik konumuyla Türkiye, derin Amerika'nın boğazını daha çok sıkacak.
GÜVENLiK güçlerimiz, terör örgütüne tokadı attı. Doğu ve Güneydoğu'da huzuru sağladı. Şırnak'ın Beytüşşebap ve Uludere İlçeleri'ndeki kontrol noktalarında yolcuların Kurban Bayramı'nı kutlayan askerlerimiz, çocuklara oyuncak dağıttı.
Devlet-i Ebed/Nizam-ı Alem
SULTAN Alparslan'ın 26 Ağustos 1071'de Malazgirt'te elde ettiği büyük zafer, tarihin akışını değiştirdi.
Malazgirt, Selçuklular'a Anadolu'nun tapusunu verdi.
Anadolu'da bin yıllık devlet geleneği Selçuklu-Osmanlı- Türkiye Cumhuriyeti olarak devam ediyor. Selçuklular, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti devlet anlayışını üç temel üzerine kurmuşlardır.
Bunlar; devlet-i ebed müddet yani devletin sonsuza kadar yaşatılması; nizam-ı âlem yani dünya düzeninin, adaletin ve barışın sağlanması ve kanun-ı kadim.
Kanun-ı kadim; adalet kurallarının üstünlüğü anlamına geliyor.
2071'e giden süreçte Yeni Türkiye
1923'TEN 2018'e gelen Türkiye'miz 24 Haziran'da tarihi bir virajda demokratik devrimi gerçekleştirdi. Bugün, Başkanlık sistemimiz 2071 hedefleri doğrultusunda inşa ediliyor. Geleceğimizin en belirgin özelliği, GÜÇLÜ BAŞKAN-GÜÇLÜ MECLİS GÜÇLÜ ORDU-GÜÇLÜ EKONOMİ omurgasına oturmasıdır.
DERİN SÖZ:
ÖZGÜRLÜĞÜMÜZÜN sembolleri olan ezanımıza ve bayrağımıza yönelik her saldırıya aynı azim, kararlılık ve dirayetle karşılık verdik. Son ekonomimize yönelik saldırının da doğrudan ezanımıza, bayrağımıza yönelik saldırılardan hiç farkı yoktur. Amaç aynıdır; Türkiye'yi ve Türk milletini dize getirmektir, esir almaktır. Biz boynuna boyunduruk vurulmasındansa boynunun vurulmasını tercih eden bir milletiz." (Başkan Tayyip Erdoğan)