BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 12 Ağustos 2018

Endülüs-Viyana-Ayağa kalkan Türkiye

MÜSLÜMANLAR İspanya'da Endülüs'ü Tarık bin Ziyad emrindeki kuvvetlerle 711 yılında fethetti.
Müslümanların 800 yıl süreyle ellerinde tuttukları Endülüs Devleti içte kardeş kavgası yaratılarak, dıştan Papa, Opus-Dei ve para baronlarınca yıkıldı.
Sekiz asırdan sonra İspanya Hıristiyanları'nın eline geçti.
Yani Avrupa içine yürümek mümkün olmadı.
Viyana'da da Osmanlı'yı durdurdular. 16. ve 17. yüzyıllarda Avrupa'nın kaderi iki hanedanın elindeydi; Habsburglar ve Osmanlılar. Habsburgların başkenti Viyana aynı zamanda Avrupa'da Osmanlı askerinin görülebildiği son nokta idi. Viyana'nın Osmanlılar tarafından fethedilmesi sadece en önemli rakip hanedanının tasfiyesini getirmekle kalmayacak Orta Avrupa'dan Batı Avrupa'ya doğru Türklere yeni bir yayılma alanı da açılacaktı. Ve böyle bir durumda hiç kuşkusuz Avrupa'nın tarihi çok farklı şekillenecekti.
Vatikan-Papa-Hiristiyanlar ve Ortodokslar Türkleri Viyana kapılarında hileyle, kardeş kardeşi birbirine düşürerek, içte hainleri kullanarak durdurdular.
O günden sonra Osmanlı'yı Haçlı-Siyonistlerin, emperyalist Batı'nın oyunlarıyla yıktılar..
Türkiye Cumhuriyeti'ni yakın günlere kadar askeri ve sivil bürokrasi ve vesayet odaklarıyla kontrol ettiler.
Nihayet Türkiye kafasını kaldırdı. Yakın coğrafyasına, gönül coğrafyasına yöneldi.
Müslümanların Birliği, Türk Devletleri'nin birliği yolunda yürümeye, yeniden Türkİslam medeniyetini ihyaya yöneldi. 15 'daTemmuz FETÖ aracılığıyla darbe yaptırdılar.
Başaramadılar.
Evanjelist-Siyonistler, Vatikan, ABD aracılığıyla "Bize boyun eğin" diyorlar. Türkiye boyun eğmiyor. Bırakın boyun eğmeyi, sınırın ötelerine geçti. Irak'ta, Suriye'de, Doğu Akdeniz'de büyük hesapları bozdu. Dolar üzerinden ekonomik savaşa soyundular.
Buradan ülkemiz içinde kontrollü kaos peşindeler.
Yeni 'müdahale' yapılanması içindeler.
Sinsi sinsi başlatılan yeni muhalefet hareketi, iç savaş kışkırtmaları, ekonomik baskıyla harekete geçirilecek mahfiller bir tarafta. Darbe mekaniğini çalıştırıyorlar.
Selçuklu-Osmanlı'nın devamında Cumhuriyet'in Anadolu topraklarında yeni büyük yükselişin temellerini atan Küresel Lider Tayyip Erdoğan'ı yıkmak, Türk milletinin refleksini kırmak, yeniden medeniyet geliştirecek DEVLET-MİLLET BERABERLİĞİNİ SARSMAK İÇİN SİNSİ PLANLAR gündeme sokuluyor.
YAPAMAYACAKLAR. YIKAMAYACAKLAR. DURDURAMAYACAKLAR. ÇÜNKÜ TÜRKİYE TARİH SAHNESİNDE YİNE YERİNİ ALDI.



BAŞKAN Erdoğan dün memleketi Rize'nin Güneysu ilçesinden helikopterle Ordu'ya geçmeden önce helikopter meydanına toplanan binlerce vatandaş Erdoğan'ı görüntüleyebilmek için adeta sıraya girdi.

Askeri vesayetin bitirilişi devrimdir
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, YeniTürkiye inşasında müthiş reformlar yapıyor.
24 Haziran seçimlerinin millet zaferiyle sonuçlanması, her bakımdan Büyük Türkiye'nin önünü açtı.
Özellikle askeri ve sivil bürokratik vesayetin kırılması, başlı başına en büyük devrim oldu.
Türkiyemiz'de silahlı kuvvetler ve onların ardındaki oligarşik yapılar, siyasete her vesileyle açıkça müdahale ederek otoriter eğilimlerini açığa vurmasalar bile, parlamenter sistemin, sivil siyasal aktörlerin üstünde bir yerde konuşlanmışlardı. Siyaseti ve toplumu şekillendirme çabasındaydılar. 16 Nisan ve 24 Haziran'da Aziz Millet, gerçekten EGEMENLİĞİ ele alarak, seçtiği Başkan Tayyip Erdoğan'la beraber gelecek siyaset kurallarını bizzat tayin edecek bir konuma oturdu.
Başkan Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, askerî vesayet düzeninin ideolojik ve kültürel boyutlarının da törpülenmesi yolunda müthiş hamleler yapıyor.
AK Parti'nin iktidarı kökleştikçe, onun temsil ettiği ve o âna kadar toplumun kıyılarına sürülmüş kesimler toplumsal hayata katıldıkça, sivil ve askeri vesayet odakları toplumsal iktidarlarını da kaybediyorlar Askerî vesayetin ideolojik-kültürel damarının törpülenmesi yanı sıra siyasîkurumsal düzenlemeler yapıldıkça, ESKİ TÜRKİYE KALINTILARI birer birer tasfiye oluyor. Bugün sivil ve askeri vesayetin bitirişiyle beraber, seçilmiş iktidarı devirmeyle ilgili planların atölyeliğini yapan CHP de tasfiye olma noktasında bulunuyor.

DERİN SÖZ
"Kötülüğün dünyanın her yerinde pusuya yattığı bir dönemde, uzun zamandır müttefikimiz olan ABD'nin Türkiye'ye karşı attığı tek taraflı adımlar sadece ABD'nin çıkarlarına ve güvenliğine zarar verir.
Çok geç olmadan, Washington ilişkilerimizin asimetrik olabileceği yanlış düşüncesini bir kenara bırakmalı ve Türkiye'nin alternatiflere sahip olduğunu kabul etmelidir.
Bu tek taraflılık ve saygısızlık trendini tersine çeviremezlerse yeni dost ve müttefikler aramaya başlayacağız." (Başkan Tayyip Erdoğan)...