Karşımızda Haçlı-Siyonist ittifakı vardı. Bu ittifakı Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan önden yürüyerek aziz Türk milletiyle beraber önlemişti.
15 Temmuz, darbe görünümlü bir işgal teşebbüsüydü. Yani darbenin de ötesinde bir derin plan uygulamasıydı. Devlet içine kümelenmiş FETÖ- NATO unsurları bu işgal teşebbüsünde kullanıldılar.
Polise, sivil halka, Meclis'e, MİT'e, TSK'nın Özel Kuvvetleri'ne saldırarak Türkiye'yi işgale kalkışanlara taşeronluk ettiler.
Bu işgal teşebbüsünün ardına dikkatle bakalım.
15 Temmuz'un arkasında, Türkiye'deki darbelerin mimarı ve günümüzde, terör örgütlerinin mühendisi Derin ABD'nin olduğu konusunda kimsenin şüphesi yok.
NATO-Batı ittifakı derin tezgâhlarına girmeyen, BAŞI DİK, BAĞIMSIZ RUHLU Türkiye'yi kontrol almak ve Suriye/Irak'ta Haçlı-Siyonist ittifakının taşeronlarına karşı en ciddi tehdit olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni işlevsiz ve etkisiz hale getirmek üzere harekete geçmişti.
Hedefleri, Türk Ordusu'na diz çöktürüldükten sonra gücü zayıflatılan Türk Hükümeti'ne de diz çöktürmekti.
Başkomutan Tayyip Erdoğan pasifize etmekti.
Kurguladıkları yeni ÇAKMA HÜKÜMETLERLE Batı'nın her tür talep ve beklentilerini dayatmak ve kabul ettirmekti.
Bu işgal girişimini, Başkomutan Tayyip Erdoğan-Büyük Türk Milleti püskürtmüştür. Bağımsız Türkiye yıkılamamış "Dünya 5'ten büyüktür" diyen büyük lider Erdoğan durdurulamamıştır.
Türkiye kendi içine kapatılmaktan, güya ve dışarıyla uğraşmaktan el çektirilmeye çalışılmıştır. GÖNÜL COĞRAFYASIYLA ilgilenmekten geriye çekilememiştir.
Bu kare darbeden medet umanlara korku salmıştı. Arada hatırlatmakta fayda var.
Ümmet Anadolu'ya bakıyor
BİZİM kuşak Türk tarihinde bugüne dek eşi benzeri yaşanmamış bir ihanete şahit oldu. Evet, 15 Temmuz küresel savaşın bir cephesiydi. Bununla mücadele ise bir kurtuluş mücadelesiydi.
16 Nisan ve 24 Haziran Millet zaferleri, 15 Temmuz ruhundan feyz aldı. Devletimiz, üstündeki vesayetlerden kurtuluyor.
Bütün İslam ümmetinin gözü Anadolu'ya bakıyor.
Anadolu düşerse Ortadoğu'daki direniş hareketleri zaten düşer. Asla unutmamalıyız.
Küresel bir din savaşının (post modern bir Haçlı Savaşı) göbeğindeyiz.
Karşımızda Haçlı-Siyonist koalisyonu var.
Ama Müslümanlar derli toplu değiller. Dağınıklar.
Bu dağınıklığı toplayacak lider Tayyip Erdoğan bizde.
Gönül Coğrafyamız bizi bekliyor.
Güçlü ordu
15 TEMMUZ darbe girişiminden sonra TSK, bünyesinde bulunan hain FETÖ'cülerden temizlenince daha da güçlenmiş ve kısa bir süre sonra emperyalizmin adeta efsaneleştirdiği DEAŞ terör örgütüne karşı Suriye'de Fırat Kalkanı Operasyonu gerçekleştirmiştir.
Fırat Kalkanı Harekâtı ile başta ABD olmak üzere emperyal güçlerin sınırlarımızın güneyinde oluşturmaya çalıştıkları terör koridorunun önüne bir set çekilmiştir.
DEAŞ'ın Cerablus ve El-Bab'ta TSK karşısındaki bozgunundan rahatsız olan ABD ve diğer batılı güçler bu sefer de Afrin de PKK/YPG/PYD'yi bütün güçleri ile açıktan desteklemeye başlamışlardı.
TSK, 30 gün gibi kısa bir süre içerisinde PKK/YPG/ PYD teröristlerini Afrin dağlarındaki mevzilerinde imha etti.
FETÖ'den temizlenen kahraman TSK daha güçlü bir şekilde Suriye'de, Irak'ta ve yurt içerisinde olmak üzere üç cephede başarılı bir şekilde operasyonlarına devam ederek dostlarına güven, düşmanları üzerinde korku ve telaş yaratmaktadır.
DERİN SÖZ:
"Duyguluyum. Zira birinci Meclis'in çatının altında bir başlangıç yapmak çok şeyler hatırlatıyor bize... Kurtuluş savaşımızın başkomutanı devletimizin kurucu Gazi Mustafa kemal Atatürk ile istiklalimizin kazanılmasında emeği geçen tüm kahramanlarımızı rahmetle yad ediyorum. Ecdadımızın emanetini yere düşürmemek, ezanlarımı susturtmamak, bayrağı indirtmemek için alın terimizle ve gerektiğinde canımızı ortaya koyarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu töreni işte bu tarihi sürekliliğin bir devamı olarak görüyoruz." (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan)