İran, Irak, Yemen, Lübnan, Suriye'yi bölecekler. Doğu Akdeniz'i parselliyorlar. 100 yıl önceki hadiseler aynı çizgide gelişiyor.
100 YIL ÖNCEKİ BÜYÜK SATRANÇ OYUNU YİNE TEKRARLANIYOR.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bugün Yeni Türkiye'nin çok hayatistratejik bir döneminde başımızda. Dünyanın gidişini Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan çok iyi okuyor.
Allah razı olsun çok iyi ki, erken seçim (24 Haziran) kararını aldı.
Yoksa 2019 Kasım'a kadar, dünya darmadağın olmadan, MİLLET-DEVLET TAHKİMATINI yapıyor, güven tazeleyerek yakın zamanın sıcak günlerine hazırlanıyor.
Siyasi sistemimizdeki değişiklik tam da bu global trende kolay uyum sağlamamızı kolaylaştıracak bir şekilde yapılıyor. İnşallah 24 Haziran virajından da başarı ile çıkarak, büyük Türkiye gemisini "2023 Okyanusları"nda yüzdürecektir.
Kemal bey, aday olmaktan kaçarak, TBMM'ye kapağı attı...
Muharrem bey, tekrar milletvekili olamıyor, sinir krizleri geçiriyor.
'GEL BURAYA MUHARREM' ÇABUK AĞLAMAYA BAŞLADI
Değerli okuyucularımız, kusura bakmayın. Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Gel buraya Muharrem" sözünü aynen kullanmak zorunda kalıyorum.
Muharrem bey, aday olmak için çok cevvaldi. Aday olarak Kemal Kılıçdaroğlu tarafından seçildiğinde, yangında kül bırakmıyordu.
Dün bir bugün iki, çok çabuk ağlamaya başladı.
İnce'nin gergin hali, sinirlenmeleri, basına çatmaları gözden kaçmıyor.
Asansör olayında yerin dibine batırıldı, "Biz bu kafayla iktidar olamayız!" diye ağlıyor. Basın mensuplarına fırça atıyor, "Neden benim konuşmalarımı canlı yayınlamıyorsunuz?" diye azarlıyor, TRT'ye "Görüntülerimi vermezseniz, 130 milletvekiliyle geliyorum, haberiniz olsun kaçmayın sonra" diyerek, meydan dayağı atacağını söylüyor.
Muharrem bey, kısa zamanda neden bu duruma düşmüş olabilir?
CHP'de bitmeyen entrikaları yıllardır takip ediyorum. Tahminlerim:
1) Muharrem İnce, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın birinci turda yüzde 55 ile seçileceğine yönelik TOP SECRET anketleri okuyor, morali bozuluyor.
2) Kilitlenmiş, yüzde 25 CHP'nin altında kalacağını sezdi, cevvaliyeti kaybetti, çatacak yer arıyor...
CHP, tam bir kâbus filmi gibi. Genel başkanları, yürüyen merdivenlere ters biniyor, öne sürülen Muharrem Bey, CHP'de asansörlerinde yer bulamıyor.
Herhalde, 'Beni denize kim itti?' diye düşünüyordur şimdi.
SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ
Türkiye 'miz seçim sathı mailine girdi, düşmanlar inlerinden çıkıyor.
Bir Amerikan-İngiliz-Almanya tezgâhı daha gündeme sokuldu. Yunanistan-İsrail- Kıbrıs Rumları, Doğu Akdeniz'i parselleme telaşında. Lefkoşa'da bir araya gelen Yunanistan Başbakanı Çipras, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Kıbrıs Rum lideri Anastasiadis, Doğu Akdeniz doğalgaz ve petrolünü Avrupa'ya Girit Adası-Mora Yarımadası üzerinden aktarılması anlaşması yaptılar.
Doğu Akdeniz doğalgazını Türkiye üzerinden çok daha ucuz ve güvenli Avrupa'ya taşıma yerine, çok çok pahalı boru hatlarıyla, Yunanistan üzerinden taşıyarak, Türkiye'yi bypass edeceklerini sanıyorlar.
Yatırımın büyük kısmını AB (Almanya) karşılayacak.
ALMAN BAKAN İP'TE OYNUYOR
Önceki gün, 'KEMAL-MERAL-TEMEL'İ BİR ARAYA GETİREN PROJEYİ derin Avrupa'nın (başta Almanya) hazırladığından bahsetmiştik.
Ne tesadüf, Almanya'nın Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakanı Michael Roth, Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann, acelesi var ki Meral Akşener'i ziyaret etti, taktik verdi. 'Umarım seçimler demokratik ortamda olur' diyerek cibilliyetini gösterdi.
DERİN SÖZ
"Filistin ve Kudüs meselesi, sadece bir milletin, bir coğrafyanın, bir şehrin davası değildir. Maruz kaldıkları zulümler, katliamlar, haksızlıklar sebebiyle Filistinliler, dünyadaki tüm mazlumların sembolüdür. İnsanlığın geleceğini, Filistin ve Kudüs meselesinde verilen imtihanda elde edilecek netice belirleyecektir." (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan)