BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 22 Şubat 2018

İşbirlikçi muhalifler bozguna uğruyor

Toplumsal hafızanın yeniden oluşturulmasında en önemli araçlardan birisi etkili retoriktir. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın içten ve gerçeklikten sapmayan retoriği sayesinde aziz milletimiz, gerçek ile yalanın ne olduğunu net biçimde algılıyor. Nitekim bu durumu anketlerde açıkça görmekteyiz.
Peki, bu gerçek karşısında, Batı'dan aldıkları suflelerle hareket etmekte olan müzmin muhalefetin başı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve onunla yürüyen, (yer yer) Doğan Medya, sonra;
Cumhuriyet, Sözcü, Birgün, Yurt vb... gazeteleri, sosyalist muhalif yayın organları, manipülasyonlarla halkı etkileyeceklerini sanıyorlar. Ama aldanıyorlar.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın etkili retoriği karşısında, sürekli olarak, erimekten, bozguna uğramaktan kurtulamıyorlar.
Azgın muhaliflerin, işbirliği yaptıkları ABD ve Avrupa medyası sistemin kontrolü ve yönlendirmesi altındadır. İşte gerçek. CNN International, Washington Post, New York Times, BBC, Guardian... gibi medya organlarına, Evanjelist- Siyonist sermaye ve istihbarat servisleri kontrolündeki medya araçlarına dikkatle bakınız. Manipülasyonlar gırla gidiyor. Okur nesnel bir haber okuduğunu sanırken, aslında emperyalist sistemin çıkarlarının süzgecinden geçmiş manipülatif haberler okumaktadır. Başta Kemal Kılıçdaroğlu-polit bürosu olmak üzere müzmin-azgın muhalefet ABD'nin ve Avrupa'nın işbirlikçisi olmaktan kurtulamadıkları sürece, kar gibi erimeye mahkûmdur. İşte bu noktada, Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın içten ve halkın içinde gezerek, doğrudan retoriği, bu noktada gerçeğin yayılmasını sağlamaktadır. Toplumun bakış açısını genişleterek, AZİZ MİLLETİMİZİN DOĞRU KARAR VERMESİNE vesile olmaktadır.

GÜCÜMÜZÜN GÖLGESİ SAHADA VE MASADA
Derin ABD'nin beyni Henry Kissinger'in (95 yaşında) çok geçerli olan bir sözü var. "Gücünüzün gölgesi diplomasi masasına düşmediği sürece, o masada konuştuklarınız lakırtıdan öteye geçmez." Afrin'deki Mehmetçiğin gölgesi uluslararası arenada yankılanıyor. Kahraman Mehmetçik, Fırat Kalkanı/ Afrin Harekâtı'yla, 100 yıl önce emperyalist İngiltere/Fransa tarafından Anadolu'dan koparılan Misak-ı Milli topraklarındaki mikropları temizliyor.
İslam coğrafyasına hançer olarak sokulan NATO-CIAPentagon maşalarının kafasını koparıyor. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, bugün Türkiye'nin gücünün gölgesini hem sahada, hem masada gösteriyor.

CUMHUR İTTİFAKI GÜNEŞİ DOĞUYOR
2019'da bir güneş doğacak. Karanlıkları bir kez daha aydınlatacak. "Cumhur İttifakı" güneş, sadece ülkemizin 15 yıllık başarıların değil demokrasi tarihimiz boyunca elde ettiğimiz tüm kazanımların devamını sağlamanın ötesinde, 2019'dan alacağı kuvvetle, cesaretle, özgüvenle Türkiye'nin 2023'e, 2053 ve 2071'e yürümesine işaret edecektir.


Cephe dek i kahramanlara yenileri eklendi.
Ordu Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü'nde görevli olan 23 kişilik TİM dün cepheye uğurlandı. Kahramanlar yola çıkmadan önce geride bıraktıkları arkadaşlarıyla öz çekim yaptı.

NATO'YA GİRDİK NELER OLDU NELER
Tarih , geçmiş ile bugün arasında sürekli bir diyalogdur. Önümüzde bizi nelerin beklediğini daha iyi anlamak için eski günlere bakmaya, eski olaylardan aldığımız tecrübeleri konuşturmaya mecburuz.
TARİHTE: 21 ŞUBAT
1952: Türkiye, NATO üyesi oldu. 27 Mayıs 1960'da NATO'cu subay cuntası rahmetli Adnan Menderes'i devirdiler. 22 ŞUBAT 1962.
Harp Okulu Komutanı Albay Talat Aydemir cuntası darbe girişiminde bulundu.
Bunlar bir tesadüf değildi.
NATO-CIA-PENTAGON, her 10 yılda bir eski Türkiye'de darbeler yaparak, seçimle gelen iktidarları kuşatıyor, kontrol altına alıyordu. 15 Temmuz'da ilk kez Türk Milleti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde, NATO-CIA-PENTAGON darbesini paçavraya çevirdi.
Demokrasiye sahip çıktı.
Seçtiği liderin arkasından yürüyor.

DERİN SÖZ
"Bugün yürüttüğümüz İstikbal mücadelesinde bize verilen destekleri olduğu gibi, yapılan gizli-açık ihanetleri, söylenen yalanları, sergilenen riyakârlıkları da elbette unutmayacağız. Bizimle ortak bir geleceğe yürümek isteyenlere Musafaha için ellerimiz daima açıktır.
Geleceğimizi karartmak isteyenlere ise aynı ellerin yumruk olup, tokat olup inmesi kaçınılmazdır. Bize tuzak kuranlar da kendi tuzaklarına düşeceklerdir." (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Afyonkarahisar konuşması...)