2016 yılında başlarında, Doğan Medya'da bir Bodrum hareketliliği vardı. Dikkat çekici bir şekilde birçok yazar arka arkaya aynı mekanı övüyordu. Doğan Medya'da bir ".... Beach'i aşağı ...Beach'i yukarı" akımı gidiyordu.. Yazarları haftada birkaç kez konuyu "o beach"e getiriyordu. Hürriyet, "En iyi kokteyl yapan 10 mekan" listesi yapıp birinciliği şaşırtmayacak şekilde "o beach"e veriyordu. "En seksi havuzu olan mekan" ödülünü Hürriyet yine söz konusu beach'e layık görüyordu.
Elbette değerli gazete okurları da "Nedir bu beach parlatmaları" diye sormadan edemiyordu... Sebebi basitti:
Pompalanan, parlatılan Aydın Doğan ortaklığıyla Bodrum'da açılmış beach'ti.
Aydın Doğan'ın mekanının okuyucuya abartarak pompalanan reklama konu edilmesi pek hoş durmuyordu. Ancak şaşırmıyorduk. Çünkü Doğan Medya'nın "Eski Türkiye'ci bloğunu" canlandırma, kendisine yakın siyasetçileri SEÇME VE PARLATMA konusunda üstat oluşu yabancımız değildi. Daha önce Ekmeleddin İhsanoğlu'nu öne çıkarmışlar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu, "Gandi Kemal" kampanyalarıyla parlatmışlardı. Seçtikleri adamlar aziz milletimizden tokat yemelerine rağmen uslanmıyorlardı. Günümüzde de Meral Akşener'i parlatıyorlar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meral Akşener'i parlatma operasyonlarıyla öne çıkararak oyun kurarlarken, bir baktık aniden "En seksi havuzu olan mekan"dan resim veren, jilet olmayı bekleyen eski medyanın amiral gemisinden bir oyun kurucu(!) manidar bir hamleyle son yaşanan İspanya saldırısının ardındaki NATO GLADYO OPERASYONUNU optik çarpıtmaya tuttu. Yıllardır Türkiye'de TERS BAYRAK OPERASYONLARINA hizmet edenlerin yeniden sahneye çıkışlarına tanık oluyoruz.
Belli ki bir taraftan aziz milletin arka planı öğrenmesinden, arka planlarda oynanan oyunların Türkiye ayaklarının yazılmasından tedirgin oluyorlar.
Türkiyemiz'de, "Baronsal Gladyo'nun medya ayağındaki 'rütbesi yüksek', etki ajanlığı tekniklerini kullanan malum bir yazara bakınca, o kadar anlatacak konumuz var ki, sayfalar yetmez. Tek kelimeyle eski Türkiye'nin öznesinde yer alan Hürriyet'in MANŞETLERİNE göz gezdirmek, NATO GLADYOLARINI çok iyi analiz etmemize yardımcı olur.
Fazla uzağa gitmeye gerek yok. Baronsal Gladyo'nun medya ayaklarının 28 Şubat post-modern darbesinin hazırlanışında, uygulamalarında oynadığı rolü anlatırsak, BUGÜNDE YAŞADIĞIMIZ NATO GLADYOLARI VE BRÜKSEL TEZGAHLARINI DA netleştirmiş oluruz.
Yıllarca gözlerimizi bağlamaya ayarlanmış YERLİ NATO GLADYOLARI, "sihirbazlık gösterileriyle" o kadar çok OPTİK ÇARPITMA YAPTILAR Kİ aziz milletimiz arka planda çevrilen yerli işbirlikçileri anlamakta zorluk çekti.
15 Temmuz'da Türkiye'yi işgal ettirtmeye yönelik NATO GLADYO hareketini gerçekleştiren CIA kuklası Fetullah'ın yıllar önce 16 Nisan 1997 gecesi; Aydın Doğan'a ait Kanal D'de Refah-Yol Hükümeti'ne "Beceremediniz gidin!" diye seslenmesinin ne anlama geldiğini uzun yıllar sonra anlayabildik.
Kukla Fetullah'ın ertesi gün Hürriyet'te "Beceremediniz gidin" cümlesinin manşete çekilmesinin derinliğini kavrayabildik.
ABD ve İsrail'e bağlı cuntacı generallerin Başbakanlığa getirdiği Mesut Yılmaz'ı evinde eşofmanlarla karşılayan medya patronunu yönlendiren malum zihniyetin yıllar sonra NATO çıkışlı operasyonları OPTİK ÇARPITMAYA UĞRATMASININ TÜRKİYEMİZ'E
SIKINTI OLARAK DÖNÜŞÜNÜ biliyoruz.
SONUÇ: Şayet; FETÖ-ABD-CIA'nın 15 Temmuz 2016'daki askeri darbe kalkışması başarılı olsaydı, 28 Şubat'a destek verme de beraber olan kukla Fetullah-Jilet olmayı bekleyen eski medyanın amiral gemisi ne yapacaktı? NATO Gladyoları'nın OPTİK ÇARPITMALARINI iyi bildiğimiz için FETÖ'nün darbesine selam duranlar, çok tanıdık çıkacaktı. Derin Amerikaİngiltere muhiplerinin optik çarpıtmalarla hedef saptırmayı çok iyi bildiklerinden, kurgulanan GERÇEKLERİ GİZLEME tezgahlarını anlamakta zorluk çekmiyoruz.