Hak-İş Konfederasyonu'nun en büyük sendikalarından Öz Finans-İş Sendikası'nın dinamik, pratik, sempatik genel başkanı Ahmet Eroğlu'nun misafiri olarak, EVET kervanıyla beraber Konya'dayız.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın başdanışmanları Ayşe Türkmenoğlu, Prof. Dr. Cemil Ertem, İhsan Şener konuşurken, Konyalı vatandaşlarımızın arasına katıldım.
Öz-Finans İş'in çalışkan başkanı Ahmet Eroğlu'nun moderatörlüğünde gerçekleşen panele, Öz Finans-İş Sendikası üyesi Ziraat ve Halk Bankası bölge yöneticileri, çalışanları, Selçuk Üniversitesi'nin hepsi göğsümüzü kabartan öğretim üyeleri ve öğrencileri, Konya'nın finans çevreleri yoğun ilgi gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne ilgi çok yüksekti. Gördüğüm tabloya göre, EVET'in Türkiye'de en yüksek oranlarından birisine Konyalı vatandaşlarımız imza atacak diye düşünüyorum. Ne de olsa, Konyalılar Selçuklu İmparatorluğu'nun başkenti.
Biliyorlar ki, GÜÇLÜ MİLLET-GÜÇLÜ DEVLET-KÜRESEL OYUNCULUK paradigmalı Cumhurbaşkanlığı Sistemi'yle, Yeni Türkiye'ye gidişin önü açılacak. 16 Nisan halk oylaması sadece darbe anayasasında 18 maddenin değiştirilmesi değildir. Büyük Türkiye'nin miladı olacaktır. Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Ayşe Türkmenoğlu, duygulara dokunan konuşmasıyla, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin mana ve önemini anlattı. İhsan Şener, tek tek 18 maddenin ruhunu verdi. Prof.Dr. Cemil Ertem'in stratejik analiz içeren konuşması bitmesin istedim. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Cemil Ertem, 16 Nisan halk oylamasından çıkacak EVET'lerin jeopolitik hamlelerine nasıl dokunacağını net ve açık anlattı.
Amerika ve İngiltere'nin Türkiye'den gelecek uçaklarda yasaklama kararı alması rezilliğine parmak bastı: "Laptop ve tablet yasağı İstanbul'daki dev yatırım 3. Havalimanı'na yöneliktir. Türkiye'de sistemin değişmesini istemeyen Batı tarafı var. Bu basit bir güvenlik önlemi değildir.
Türkiye'nin jeopolitik strateji kapsamına yönelik bir eylemdir." Dr. Ertem, 16 Nisan sonrası Türkiye'nin önünde açılacak mevcut ve yeni havzalara nasıl yürüyeceğimizi çerçeveye aldı: "Türkiye çok güçlü bir konuma geliyor. Bu konumu Anayasal çerçeve ile taçlandıramazsak, sağlamlaştıramazsak yapılan saldırılar başarıya ulaşır. Yeni sistem ile yürütme güçlenince yoksul sınıfın ekonomik düzeyinin artışı kararı çok süratli biçimde alınacaktır. 1947'lerden başlayan IMF'li günlerle 19 Stand-by Anlaşması yapıldı. IMF prangasını kıran Cumhurbaşkanımız'dır. 2008 yılında Başbakan olan Tayyip Erdoğan, 20.
Stand-by Anlaşması'nı imzalamadı ve Türkiye'de değişim o günden sonra başladı. Krizler çıkartan bütün kurumlar gelecek süreçte yenilenecek veya tasfiye edilecek."
SONUÇ: 16 Nisan halk oylamasında çıkacak EVET'lerin en net sonuçlarından birisi de KOALİSYON PAZARLIKLARININ SON BULACAK OLMASIDIR.
Allahım, bir daha Türkiyemiz'e 1990 ila 2002 arasındaki KOALİSYON DÖNEMLERİNİ yaşatmasın.