Başkanlık sistemi konusunda fikirleri en net devlet-siyaset adamları rahmetli Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Süleyman Demirel oldu. Başkanlık sistemi ilk defa Necmettin Erbakan'ın genel başkanı olduğu Milli Nizam Partisi'nin programında yer almıştı.
Şöyle: "Daha hızlı kalkınmaya mecbur olan Türkiyemiz'de devlet hizmetlerinin verimli, süratli ve kudretli yürütülebilmesi ve ve Anayasamızın bünyemize intibakı bakımından daha mütekâmil bir yapıya kavuşturulması ve tatbikattaki aksaklıkların giderilmesi için Başkanlık sisteminin getirilmesini zaruri görüyoruz.
İcra organının daha kudretli olması ve süratli çalışabilmesi için reisicumhurun tek dereceli olarak halk tarafından seçilmesi ve icrai organın düzenini BAŞKANLIK (Presindentielle) sistemine göre tanziminin yapılması gerekmektedir."
MİLLİ SELAMET PARTİSİ:
"Devlet Başkanlığı olan Cumhurbaşkanlığı ile Hükümet Başkanlığı olan Başbakanlık birleştirilecek icraya kuvvet, sürat ve müesseriyet sağlanacaktır. Başkanı tek dereceli olarak millet seçecektir.
Böylece millet devlet kaynaşması ve bütünleşmesi kendiliğinden doğacak ve Cumhurbaşkanı seçimi mevzuunda rejimimizi yıpratan iç ve dış spekülasyonlara imkân kalmayacaktır." Bu gerçekler ortada iken, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik ortaya koyduğu negatif tavır parti tabanında tartışmalara yol açtı.
Genel Merkeze karşı tabandan gelen tepkilerin tırmanıyor. Saadet'in tabanında, "CHP-FETÖ-PKK -HDPDoğu Perinçek-Cumhuriyet- Marksist örgütler" ile beraberlikten, aynı saflarda görünmekten büyük rahatsızlık duyuluyor.
Saadet tabanının referandumda yoğunluklu olarak EVET demekten yana oluşu karşısında Genel Başkan Karamollaoğlu köşeye sıkıştı.
"EVET" diyecek Saadet tabanını ikna etmek için Temel Karamollaoğlu'nun önceki gün aniden Büyük Birlik Partisi'ni ziyaret etmesi, yanına ortak arayışı olarak değerlendirildi.
Dikkatlerinizi çekmiştir.
Karamollaoğlu, "Hayır"cı olduğunu söyleyince, bir anda Eski Türkiye mahfillerinin gözdesi oldu.
Hemen, CNNTÜRK'e çıkarıldı.
Doğan Medya Hürriyet-Posta, Cumhuriyet, Sözcü'nün pek ilgilerine mazhar oldu.
Yıllarca rahmetli Necmettin Erbakan'a karşı negatif, yıkıcı yayın kampanyaları yapan malum medyanın bu ilgisinin ardında, Saadet sevgisi yoktur.
"Hayır"cı cepheye ümit aşılamak için algı operasyonu yapılmakta, Milliyetçi- Muhafazakâr Saadet'i, Yeni Türkiye yolundan ayırma, AK Parti'ye karşı kalkan olarak kullanma, ayrı düşürmek, hedeflenmiştir.
Güneş balçıkla sıvanmaz.
Referandumda Saadet tabanı EVET oyu verecek, partide yeni yönetim-yeni ufuk için düğmeye de basacak.
SONUÇ: Aziz Milletimiz, 2007 (Cumhurbaşkanını Halk seçsin) referandumunda yüzde 69 destekle EVET oyu kullanmıştı. Saadet Partisi tabanı EVET demişti.
2010 referandumunda yüzde 58 EVET oyuyla Aziz Millet desteği çıkmış, Saadet Partisi tabanı, EVET demişti.
2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Saadet Partisi tabanı Tayyip Erdoğan'a EVET diyerek Cumhurbaşkanı olmasını sağlayan bir güç olmuştu.
Bu gerçekler ışığında, 16 Nisan referandumunda Saadet Partisi tabanı yine EVET oyu vererek, Büyük Türkiye'nin önünü açacak dinamik yönetim Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nin destekçileri arasında yer alacaktır.
DEĞİŞİMİ HİÇBİR SAVUNMA HATTI DURDURAMAZ.