Amerikan'ın mottosu şudur: Derin devlet hazırlar. Başkan'a sadece uygulama kalır. Nitekim AMERİKA'DA Hillary Clinton başkanlığa gelmeden, Derin Amerikan Planları sızdırılmaya başlandı. Aynen kocası Bill Clinton ve Bush, göreve gelmeden hazırlanmış, Derin Amerikan projelerini uygulamak zorunda kalınışı gibi.
Yıl 1992. Hillary Clinton'un kocası Bill Clinton, Baba Bush'u devirerek, Başkan yapıldı.
Göreve gelmeden önce, dünya hegemonyası kurmaya yönelik DERİN PROJELER hazırdı. Ona sadece uygulama görevi verildi.
Clinton'dan sonra başkan olan oğul BUSH, 11 Eylül 2001 kurgulanmış İkiz Kuleler operasyonuyla, gaddarca, İslam ülkelerini işgale başlıyordu. Başkanlık, Kasım 2008'de Müslüman kökenli Obama'ya kazandırıldı. Yumuşak yüzlü Obama'ya rağmen, askeri üstünlüğün devamı, ulus ötesi meydan okumalar, Müslümanlar'ı parçalama operasyonları aynen sürdü. Obama gidiyor. Clinton'un ayak sesleri arasında, olanlara bir bakınız. Amerikan Para Baronları'nın (Derin Devlet) gazetesi WALL STREET JOURNAL yeni Ortadoğu hayallerini açıkça beyinlere sokmaya başladı. İsmini dünya ve ABD ekonomisinin kalbinin attığı Manhattan'daki Wall Street Caddesi'nden alan WSJ analizinde, Suriye için Balkanlar örneği verilerek, ABD'de göreve gelecek olan yeni yönetime ilk adım olarak "Birleşik Suriye" ilkesinden vazgeçmesi direktifi veriliyordu.
Derin Gazete, "Suriye'nin Akdeniz bölgesinde oluşturabilecek bir devlet, Esad hanedanının devamı anlamına gelse de Aleviler için güvenli etnik bir vatan sağlar ve Kürdistan bölgesi ile birleşmiş bir Kürt bölgesi, Türklerce bir tehdit olarak görülür.
Ancak ABD hava gücü tarafından savunulursa güvenli bir bölge olabilir" suflesinde bulunuyor. Bu bir ABD-İsrail planıdır. ABD'nin Ortadoğu politikaları İsrail eksenlidir. Üç temel amacı gözetir:
1) İsrail'in güvenliği. 2) Petrol-gaz kaynaklarının kontrolü. 3) Deniz ulaşım boğaz ve su kanallarının kontrolü...
1978 yılında Derin ABD, "Ortadoğu'ya yeni bir harita" hazırlamıştı. Bu planın arkasındaki isim, siyonizmin büyük beyinlerinden Profesör Bernard Lewis'di.
Daha Sovyetler dağılmamış, Varşova Paktı çökmemiş, dünya henüz iki kutuplu bir paylaşım içindeydi. ABD-İsrail planına göre, hemen hemen Ortadoğu'daki her mezhebin bir vatanı olacaktı. Maruniler Lübnan'da, Dürzüler Suriye ve Lübnan'da, Kürtler Suriye ve Irak'ta, Şiiler Güney Irak ve İran'ın bir kısmında, Sünniler Suriye, Lübnan, Ürdün ve Filistin'de sınırları belli yurt sahibi olacaklardı. Bugün, Hillary Clinton gelmeden , "Amerikan yayılmacılığı" üzerine inşa edilen projeler hazır. Yeni düşman olarak İSLAM hedefe konmuştur. Lübnan laboratuvar olarak kullanılarak kurgulanan planla, Katolik, Şii, Sünni, Dürzî, Filistin ve Rum Ortodokslarına eşit düzenli silah yardımı yapılarak paramparça edilmişse, 10 Müslüman ülkede, Yemen, Irak, Suriye, Mısır, Libya, Sudan, savaş ve çatışmalar yaygınlaştırılacaktır.
SONUÇ: Derin Amerikan-İsrail projelerinde, Türkiye her bakımdan kontrol altına alınmak istenmektedir. Milli ve Bağımsız politika izleyen Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, özellikle 2013'ten bu yana, korkulu rüyalar görmelerine yol açmaktadır.
Kasım'da seçim yapılmadan Derin ABD hamlelerine dikkat: 1) NATO ülkesi olmayan İsrail, Brüksel NATO komutanlığında ofis açtı. Büyükelçi tayin etti. 2) Derin Amerika, Amerikan tarihinin tek elde yapılmış en yüksek askeri destekle, İsrail'e 38 milyar dolarlık yardım sağladı. Bu durum Obama'yı da aşan Amerikan müesses nizamı adına uzun vadeli atılmış bir adımdır. İsrail'in güvenliği ABD için tartışma kabul etmeyecek şekilde önceliğini, stratejik önemini korumaktadır. Parçalanacak yeni Ortadoğu dengelerinin oluşumunda İsrail daha belirleyici rol alacaktır. İsrail eksenli bölgesel ittifaklar ile yeni Ortadoğu'nun şekillenecektir.
BU PLANLARI BOZACAK TEK BİR MÜSLÜMAN DEVLET VARDIR: YENİ TÜRKİYE - KÜRESEL LİDER TAYYİP ERDOĞAN. STRATEJİ BELLİ: KENETLENMİŞ MİLLET-GÜÇLÜ ORDU-GÜÇLÜ EKONOMİYLE ANADOLU İHTİLALİNE DEVAM.