1453'te İstanbul'u fethettik. Hala kabul edemiyorlar. İspanya'da Müslüman Endülüs'ü yıktılar. Viyana kapılarında entrikalarla Osmanlı'yı durdurdular.
Cumhuriyeti kurduk, demokrasiye geçecektik, darbelerle durdurdular. 100 yıl sonra kafamızı kaldırdık.
Liderimiz Tayyip Erdoğan'ı yok etmek için her türlü dümeni çeviriyorlar.
'Darbeler 20'inci yüzyılda kaldı' diye düşünüyorduk, İslam'ın ayakta kalmış tek kalesi Türkiye'yi yıkmak için, hayasız akınlarını sürdürüyorlar.
Neden? Çünkü Anadolu Düşerse İslam Dünyası düşer.
Anadolu'yu düşürmek için, gizli kardinalleri Fetullah'ı elmanın kurdu misali, devletin kılcal damarlarına yıllardır yerleştirdikleri kriptolarıyla-cuntalarıyla saldırttılar. 15 Temmuz Türk Devleti'ni ele geçirme girişimi, tam bir konsorsiyumun eseridir. 15 Temmuz Konsorsiyumu'nun beyni, Amerikan /İngiliz Şato'larıdır.
1960'dan beri, Haçlı Konsorsiyumu'nun Türkiye'de kullandığı taşeronlar değişse de, Haçlı hedef aynı: İslam'ın yıkılmayan tek kalesi Türkiye'yi kontrolda tutmak.
Yönetmek. Yönlerdirmek. Bağımsız duruşa geçmesini engellemek.
Türkiye büyürse, dünyanın hayati bölgesi Avrasya'nın patronu olur.
Türkiye liderliği, Müslümanları ve Türk coğrafyasını birleştirirse, Haçlı -siyonist imparatorluğunun sonu demektir.
Formüllerini 'Erdoğansız Türkiye' stratejisi üzerine kurmuşlardı. 2011 yılından bu yana değişik formüllerle geliyorlardı. Son taktiklerini Fetullah kanadıyla uygulamaya soktular.
"Davranışları öngörülebilir" olmayan Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ı tasfiye edip, kendilerine bağlı-kendilerinin gözünün içine bakanları yönetime getirme sevdasındaydılar.
15 Temmuz'un arka planını daha net görebilmek için 2013 yılına damgasını vuran ÇİN FÜZE İHALESİ VE ÇILDIRAN ABD olayını hatırlamakta büyük yarar var.
Emperyalist Batı'nın (Amerika-İngiltere) nefesi kesilirken, BAĞIMSIZ DURUŞLU TÜRKİYE, Hava Savunma Sistemi kurmaya karar vermişti. Açılan ihaleye 4 grup katıldı. Amerika, Fransa-İtalya, Çin ve Rusya 26 EYLÜL 2013Tte, karar açıklandı. Türkiye, Çin füze sistemlerini tercih etmişti. Derin Amerika-İngiltere, 17 Aralık 2014 tarihli FETÖ darbe girişimiyle, Bağımsız Duruş'un lideri Erdoğan'a hayati bir saldırı gerçekleştirdi. Başaramadılar...
Nato-Amerika çıldırmıştı.
15 Aralık 2015: ABD Başkanı Obama G-20 için Antalya'ya geldi.
Cumhurbaşkanımız çok akıllı bir hamle ile Çin ihalesini dondurdu. Amerika- Nato, Suriye'de oynadıkları oyunu revize etmeyi, Türkiye'yi rahatsız edecek adımları durduracakları garantilerini veriyorlardı.
Yalan söylediler. Sözlerinde durmadılar.
Taşeronları PKK,PYD, DEAŞ, DHKPC'sini saldırtarak, Türkiye'yi rahatsız ediyorlardı. Gizli Kardinalleri Fetullah'ı yeni talimatlarla görevlendiriyorlardı. Tuhaf bir olay gerçekleştirildi! Rus Savaş uçağının vurulması sağlanarak, Türkiye ile Rusya, Suriye cephesinde düşman pozisyona sokuldu. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan-Başbakanımız Binali Yıldırım'ın Rusya ile ilişkileri tamir eden son stratejik hamlesi Amerika-Nato'nun yine nefesini kesti.
Şaşkındılar. Paniklediler. 15 Temmuz 2016'da Türk Devletini Ele Geçirme Girişiminde gizli kardinalleri yine Fetullah'ı devreye soktular.
SONUÇ: Tarihte toplumların hayatındaki bazı kara olaylar hiç beklenmedik biçimde o karanlıktan aydınlığın doğmasına neden olabilir ve o topluma olağanüstü ivmeler, beklenmedik yeni açılımlar sağlayabilir. Belki bu da tarihin bir cilvesidir. Türkiye bugün bu dönüm noktasındadır. Olağanüstü güzel bir ülkeyi yaratma fırsatı karşımızda.
Türkiye'de yeni bir kültür oluşuyor. Barışı, diyaloğu, huzuru, makul ortak zeminleri arayan kültür, damarlarımızda kan olarak akıyor. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın Birleştirici Rolü, onlara korkulu rüyalar gördürürken, gerçekleştireceğimiz her yapısal devrim, güçlü devlet inşası, inşallah yeni bir global gücün doğuşunu da müjdeler. İNANIYORUZ. KARARLIYIZ. 21'İNCİ YÜZYIL BİRLEŞTİRİCİ TÜRKİYE LİDERLİĞİ'NİN YÜZYILI OLACAKTIR...