Panik ataklar neden yapıyor? Aziz Milletimiz çok merak ediyor. Muhakkak bir sebebi olmalı. Siyasetin dar koridorları-Başkent'in sisli bulvarlarındaki bir fısıltı Kemal Kılıçdaroğlu'nun panikataklarına sebep olabilir mi acaba? Fısıltıya göre 'Atatürk resmini indirme ve Mezhepçilik' tartışmaları CHP'den Beşinci Parti çıkmasına yol açacak fikir tartışmalarına hız kazandırmış, CHP'li Kemalistler Yeni Parti arayışına başlamışlar.
CHP derinliğindeki olası fay kırılmalarına kısaca bakalım:
1) Atatürk resmini indiren CHP'li milletvekili kim? Gazeteci-yazar Talat Atilla'nın ortaya çıkardığı rezalet, CHP kolonlarını sarsıyor. Kemalistleri çıldırtıyor. Nitekim 20 Kemalist hassasiyetli milletvekilinden 'indirilen Atatürk resmi' ile ilgili tepkileri çok sertti: "CHP, milli mücadeleyi yürüten antiemperyalist Kuvayı Milliye örgütü, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin devamıdır. Bir milletvekili Meclis'teki odasından Atatürk'ün resmini indiriyorsa, o kişi CHP'li olamaz. O kişi aslında aydınlanma devrimlerine karşı çıkıyor demektir ki, CHP'de yeri yoktur.
Kemal Kılıçdaroğlu için bu olayı açıklığa kavuşturmak on dakikalık bir iştir. Biz eski CHP milletvekilleri olarak bu konuyu unutturmayacağız"
Hepsi tanınmış Kemalist isimlere dikkatle bakınız: Orhan Birgit (E.Bakan), Alev Coşkun (E. Bakan), Şahin Mengü, Metin Tüzün, Kemal Anadol, Onur Öymen, Algan Hacaloğlu, Necla Arat, Nur Serter, Canan Arıtman, Sami Kumbasar, Dogan Öztunç, Vahit Çalın, Ali Haydar Erdoğan, Engin Ünsal, Neccar Türkcan, Zeki Eroğlu, Mehmet Boztaş, Ufuk Özkan
2) Deniz Baykal kaset olayı ile FETÖ davası birleştirildi. Olası gelişmelerin Kemal Kılıçdaroğlu'nu tedirgin etmesisinirlendirmesi:
Ankara Cumhuriyet başsavcılığı, Deniz Baykal kaset işi soruşturması, "Fetullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması" (FETÖ/ PDY) tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin şüpheler üzerine birleştirdi.
Olayda,2 gazetecinin ismi geçiyor. İlginç gelişmeler olabilir...
Deniz Baykal kaset olayı derinleştikçe, FETÖ İLE CHP arasındaki network iddiaları Kılıçdaroğlu'nu tedirgin edebilir.
Bu noktada, Şeref Malkoç ve Hüseyin Likoğlu'nun dikkati çeken sözlerine ve yazısına bakarsak, olası gelişmeler olabilir. Cumhurbaşkanlığı başdanışmanı Şeref Malkoç, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a saldıran Kemal Kılıçdaroğlu'na cevap verirken "... Kılıçdaroğlu, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, ahlaksız bir kaset komplosuyla genel başkan olduğunu gizleyememektedir.
Kamuoyu hala Kılıçdaroğlu ile kaset komplocuları arasındaki ilişkinin aydınlanmasını beklemektedir" demişti.
Yeni Şafak Yazarı Hüseyin Likoğlu'nun 25 Ocak tarihli, "Kılıçdaroğlu niye bu kadar öfkeli" başlıklı yazısından bir bölümü aynen alıyorum: "Kemal Kılıçdaroğlu, son zamanlarda çok öfkeli, özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik öfkesi, had safhada. 1 Mart 2010, Kılıçdaroğlu CHP Grup Başkan Vekili ve ortada kaset maset yok. CHP'de bir genel başkan değişikliği ihtimali bile yok. O zamanki adıyla Sky Türk'te bir gazetecinin konuğu Kılıçdaroğlu...
Gazeteci, Kılıçdaroğlu gelmeden önce stüdyoya giriyor. Çok neşeli, yüzü gülüyor. Ellerini ovuşturarak, 'Arkadaşlar, Almanya'dan geliyorum. Karar verildi. Artık Alevi bir Başbakanımız olacak' diye sevincinin nedenini arkadaşlarıyla paylaşıyor."
Likoğlu yazısında soruyor: Almanya'da böyle bir kararı kim verdi? Deniz Baykal'a kurulan kaset kumpasından 2 ay 5 gün önce Almanya'da bu kararı kim aldı? Bu kararı alanların Baykal'a yönelik kaset kumpasıyla ilgileri var mıydı? Kılıçdaroğlu bu kararın neresinde, plandan haberdar mıydı?'
SONUÇ: Kemal Kılıçdaroğlu yine Almanya'da... Metin Feyzioğlu ve Ümit Kocasakal'a çok dikkat. Kemalist CHP'liler ne yapacak? 5'inci parti nereden çıkacak?
